Thursday, February 1, 2007

Aaa, hafta bitiyor !



Uzun zamandır yazamadım yine. Ama günler öyle hızlı geçiyor ki. Oğlum tatile girecek derken, yarıladık nerdeyse tatili:)

Geçtiğimiz hafta sonu IKEA'daydık. Çocukların odasına almak istediğim birkaç şey vardı. Kendim için de beyaz sepetler, bambular ıvır zıvırlar aldım :)

Ufaklığın da odasında bir açıklık vardı. Abisinin eski oyuncak kutuları duruyordu. Fakat çok düzensizdi. Benim de hep gözüme battığı için, balkon ile kapı arasındaki duvara birşeyler düşünüp duruyordum. Fakat dolap ya da kitaplık gibi birşey istemedim. Daha kullanışlı ve pratik olsun derken IKEA'nın dergisinde bu kutulu dolap tarzı sistemi görmüştüm.

Biz de gittik aldık. İçindeki kutuları kendi zevkinize göre renk ve boyda seçebiliyorsunuz. Bir de ahşap rengi de vardı. Fakat benim beyaz takıntım olduğu için, beyaz iskeleti aldım:)

Aldıkta, öyle hazır bir şekilde değildi tabii. IKEA'ya gittiğiniz zaman, çok güzel dekore edilmiş odalar, salonlar ve ofisler arasından geçiyorsunuz. Taşıyabildiğiniz ufak tefek eşyaları arabayla kasaya kadar götürebiliyorsunuz. Fakat daha büyük eşyaları, kasalara gelmeden önce depo gibi bir yerden kendiniz seçiyorsunuz. Yani her yerde not almak için duran ufak kalem ve kağıtları kullanarak, beğendiğiniz ve almak istediğiniz malın kodunu yazıyorsunuz. Çıkışta da kutulanmış halde olan eşyaların koduna bakarak alıyorsunuz. Eve getirdikten sonra da oturup kendiniz monte ediyorsunuz. Koltuk, dolap gibi daha büyük mobilya ve eşyalar için nakliyat da var.

Biz de pazar günümüzü ufaklığın bu oyuncak saklama kutu-dolap zımbırtısını birleştirmekle geçirdik. Bir de eşya odasına aldığımız 12 sepetli tel sistem var. Onunla da uğraştık.

Resimde basit gözüküyor. Fakat 50 adet ufak tahta parçacıkları minik deliklere sokup, plakaları birbirlerine geçirdikten sonra bir de bi o kadar vida filan çevirmek zorunda kaldık. Bir de kutuların geçmesi için raylar var, resimde de gözüküyor. Onların her birini de tek tek vidaladık.

Ama çok eğlendik. Eşim bayağı bir yoruldu. Çünkü kendisine iş gücünden çok lakırdı gücüyle destek olabildim. 2 vida çevirdiysem, ay yoruldum durumlarındaydım :)

Bu iş bittikten sonra, büyük oğlumun odasındaki bütün oyuncakları ayıracaktım. Fakat yemek arasından (tabak tabak mantıdan sonra yani)sonra, ağırlık çöktüğü için, bu işi pazartesiye bıraktım. Sömester tatili nedeniyle oğlum da evde olduğu için bir gün de öyle geçer diyerekten:)

Pazartesi günü oyuncakları ayırdık. Fakat saatler sürdü. Ne kadar çok oyuncak birikmiş yine. Zaten her yaz başında ayıklayıp, bir kısmını yazlağa götürüyoruz. Gerçi yazları oğlum bahçede ve havuzda yaşadığı için, öyle oyuncak aradığı yok. Ama bu yaz minik için iyi oldu götürmemiz.

Dört koli eski oyuncak indirdim tepelerden. Hepsi miniğe göre şimdi. Zaten ona oyuncak filan aldığımız yok. Aralarından en sağlam, eksiksiz ve güzel olanları seçip, gördüğünüz kutulara doldurdum. Geri kalanı ayırdım. Sonra büyük oğlum kendisi oyuncak seçti. Odasındaki iki sandığı doldurmasına izin verdim. Geri kalanları yine ayırdık.
Yine IKEA'dan aldığım desenli kutulara Puzzleleri, oyunları, kartlarını vs. dizdik ve güzel bir şekilde kütüpanesine yerleştirdik. Her şeyi kategorilere ayırdık (gerçi bu yüzüncü ayırışımdır) ve sığmayanları yine kenara koyduk. Yatağının altındaki kutuları elden geçirdik. Sadece rayları tam olan trenler kaldı. 6 adet sarı iş arabası, kamyonu, vinçi filan kütüpanesinin tepesinde sıralandı.

Dergileri, defterleri, boya kitapları vs. kutularıyla aynı desende olan dergiliklere kondu. Sonuç olarak bir sürü renkte ve desende kutular oldu. Fakat çok hoş ve düzenli gözüküyor. Aradığını da hemen buluyor artık :)

Baktığımda, 4 büyük torba oyuncak çıktı. Ben de bunları Salı günü bize gelen yardımcıma verdim. Oğluyla yeğenleri paylaşıp alsınlar diye.

Salı günü annemlere gittik. Bütün gün oradaydık.

Çarşamba günü ise birkaç kişi eltimlerde toplaştık. Boy boy çocuk vardı. Azıp durdular:)
Eltim nefis bir kiş ve browni yapmıştı. Birçok şey daha yaptı, fakat bu ikisini onda ilk defa yedim ve müthişti. Browniyi pek sevmem aslında. Fakat eltimin yaptığı çok güzel olmuştu, bayıldım. Tarifini aldım ve deneyeceğim. Ama YAĞMUR DAMLASI'ndaki aşure pastasını yaptıktan sonra :)) İlk onu yapacağım, evde olduğum bir gün.

Bugün ise oğlumun sınıf arkadaşının doğumgünü partisine gittik. Oğlumun sınıf arkadaşının bir yan sınıfta bir de ikizi var. Kendi sınıfındakilerle o sınıfdaki çocuklar, bir de ablalarının arkadaşları ile elliye yakın çocuk filan vardı. Bir de çocukları getiren büyüklerle beraber neredeyse düğün havasında geçti:)
Ama eğlendik, güzel bir gündü:)

Yarın ise eşimin kuzeniyle oğullarımızı sinemaya götüreceğiz. Penguenlere:)
Öncesinde bir fast food öğle yemeği, sonra sinema.

Böylece bu haftayı bitirmiş olacağız. Valla göz açıp kapayıncaya kadar geçti hafta. Oysa gözümde ne kadar büyütmüşüm, benim çekirdekler birbirlerini yiyecek diye. Genelde küçük büyüğün oyununa karıştığı için kavga çıkıyor. Çıkaran büyük, küçüğün pek anladığı yok daha. Ama abisinin peşinden ayrılmamakta ısrarlı:)

Ama gittik geldik, o yattı bu kalktı, bu yattı o kalktı derken de bir bakmışız akşam olmuş ve babamız dönmüş (babamız allahtan erken eve dönüyor). Çünkü o evdeyken bizim kurtlar kuzu oluyor da :) İşte böyle.

Bu arada miniğin duvar rengi bir garip yeşil ya, öyle gözükmüyor, gerçekten de öyle :))
Abisinin odası mavi beyaz, klasik pastel erkek odası olunca, minikte değişiklik olsun diye renkli renkli olsun istedim, öyle de oldu. Yeşil, kırmızı, beyaz, mavi, lacivert şeklinde rengarenk :)

Bu kutular da çok pratik oldu. Çek oyna kaldır. Çek bak ne nerde. Çek boşalt, çek boşalt, çek boşalt. Sürekli bu durumdayız. Henüz toplamak bana düşüyor. Fakat yavaştan o da toplamaya alıştı.

14 comments:

Annelog Atölye said...

:))Oyuncak konusunda biz de aynı durumdayız. Ayrıştır, dağılsın, kullanılabilecekleri ayır, kimisini hatıra diye depoya sakla, puzzle parçalarını birarada tutmak için çaba harca, iki üç takım lego blokları ayırmaya çalış, barbilerin minicik eşyaları ayakkabı çiftleri filan derken epey bir vakit alıyor bu iş:)
Oyuncak kutular zahmetli ama güzel olmuş. Dediğin gibi bir de kendileri toplasalar süper olacak:)

enne said...

IKEA bu gibi çözümler için süper bir yer değil mi? Kutulu sistem de çok pratik görünüyor gerçekten. Ben artık çok fazla oyuncak almıyorum. Bir bölümünü ayırıp saklıyorum, 1 ay sonra verdiğimde yeni alınmış gibi ilgi gösteriyor kızım. Bir sürü bebeği var ama telefonda akşam sana ne getireyim diye her sorduğumda bebek diyebiliyor hala:)

ciceklibahce said...

Aynısından oğlumun odasında da var:))
Biz çok memnun kaldık oğlumla en azından minik arabalar biryerde, adamlar başka yerde...
Zaten evde en çok vaktimi alan işlerden biri oyuncak düzenlemek!! Annelog'un da yazdığı gibi bizde de durum aynı!

Gamzeli said...

Haklısın vallahi, çabucak geçiyor günler, biz bile çalıştığımız halde anlamıyoruz nasıl geçtiğini, huzur dolu , neşe dolu geçsinde başka bişey istemiyorum :)

Çok iyi ypmışsınız İkeayı bende çok seviyorum, gezmesi çok hoş oluyor, ben hazır mutfaklara bayılmıştım, çok değişik mutfaklar var...Güle güle kullanın iyi hafta sonları :)

Ayçiçeği said...

ANNELOG, doğru valla, sizde bir de Barbie staf var :) Onların da eşyaları minicik oluyor, zor toparlanıyordur :)

ENNE, kızların bebek isteği, erkeklerin de araba isteği bitmiyor maalesef :))
Bu arada sana yorum göndermeye çalışıyorum ama gitmiyor :( Sonra bir daha deneyim.

ÇİÇEKLİBAHÇEM, bizim zaten birçok ortak noktamız çıkıyor :))

GAMZE'cğm, sana da iyi hafta sonları dilerim canım. Siz zaten bol bol bu tip yerleri geziyorsunuzdur:) Ev hazırlığı kolay iş değil ne de olsa :))

Age35 said...

Süper olmuş,elinize sağlık,hem bu sayede toplaması kolay olduğu için çocuklar toplamayı da öğrenmiş oluyor..=))

acicikolata said...

hakikaten cok guzel ve duzenli. benim de canim istedi bak. ikeada is gorusmesi diye bir karikatur gormustum. adam is gorusmesine giriyor "take a seat" diyolar ama oturcak yer yok, yerde bi suru parca ve vida! adam oturcagi sandalyeyi yapmasil lazim once! cok gulmustum.

Nasıl geçti habersiz... said...

Allah'ım bakın o oyuncak dönemi bizde çok uzun sürmüştü.Yaşıtlarından birinin annesi "2 sene önce bitti" demişti mesela.
O zaman kabus gibi geliyordu,şimdi unutmuşum bile.:))

Aşure pastası yapıcakmışsın.:))
kuru meyveleri ıslatıp süzdüğün su bence harika bir içecek oluyor. Zaten tarifte yazmıştım.
Bir de bütün malzemeyi karıştırp buzluğa sokmadan önce ,bir tabağa biraz alıp küçük kaşıkla yiyorum ben. O da nefis oluyor.
Bir basit pastadan kendime 3 şey çıkarıyorum yani.:))
Sizi linklerime ekleyebilirmiyim?

Ayçiçeği said...

Teşekkür ederim AGE :) Haydi basket oynuyoruz diyince toplamayı da oyun olarak görüyorlar :))

Ayçiçeği said...

Sağol Gayri İhtiyari :) Gerçekten çok düzenli ve kullanışlı oldu. Eskiden bütün oyuncaklar talan edilirdi. Şimdi açıp bakıyor, ne alsam diye :)

Yazmanla karikatürü gözümün önünde canlandırdım, gerçekten komik. Ve de gerçekten öyle. Bir yatak sormuştuk, onu da kendin yapıyormuşsun. Bütün o tahtalar tek tek birleştiriliyormuş filan.

Bir de kutuların içinden kesinlikle yazılı birşey çıkmıyor. Ne nasıl yapılacaksa, resimle anlatılıyor. Çocuklar nasıl kitapçığa bakıp lego yapıyorlarsa, aynen öyle.
Herhalde yetişkinlerin de analitik zekalarını geliştirmek istiyorlar :))

Ayçiçeği said...

Yağmur Damlası, bizde daha çooook uzun sürecek gibi gözüküyor :))

Evet pastayı yapmayı düşünüyorum. Hatta bu akşam yapıp yarın anneme de götürmeyi düşünüyorum :) Şimdi ıslatsam meyveleri akşama hazır olur herhalde.
Zaten krem santynin kendisi harika. söylediğin gibi yemek de nefis olur.

Tabii ki linklerine ekleyebilirsin, çok memnun olurum. Ama ben de seni ekleyeceğim :))

Sevgiler..

renkler said...

IKEA ARGE ye çok önem veren bir firma. Bizim mobilyaları kendin monte edemezsin mesela, fakat IKEA o kadar basit ve akıllıca çözmüştür ki herşeyi, çocuk bile kolayca yapabilir. Çok derli toplu olmuş çocukların oyuncak ünitesi. Güle güle kullansınlar:-)

Ayçiçeği said...

Teşekkür ederim Renkler'cğm :)

denizanasi said...

benim bücür de tam bir oyuncak canavarı :) adamın elinde hiç birşey sağlam kalmıyor ya da oyuncaklar eskisi kadar sağlam değil, anlamadım. özellikle de araba lastiklerini koparmak en büyük zevki. bizde de şimdiden 3 koca paket oyuncak mezarı mevcut :)