Wednesday, February 7, 2007

Hala sayılar uçuşuyor kafamda :)



Ben de sonunda yaptığım bir pastayı burada yayınlama şerefine erdim :)
YAĞMUR DAMLACIĞIMIN
kendi blogunda tarif ettiği aşure pastasını geçen gece yapıp, dün anneme götürdüm. Orada da afiyetle yedik. Tarif öyle güzel verilmiş ki, ilk kez yapmama rağmen hemen kıvamı tuttu.

***

Bugünlerde üzerimde bir uyuşukluk var :( Şu son bir haftadır hep yorgununm. Bir de belim inanılmaz ağrıyor kaç gündür. Miniğim gerçi çok ağır değil, 11 kg. Ama onu kucağıma alırken şimdilerde çok zorlanıyorum. Ve uzun süre biryerde oturunca da, hemen ayağa kalkamıyorum :(
Pek meyve ve sebze tüketmediğim için vitamin eksikliği de olabilir, bilemiyorum artık.

Hani moda olan şu "hiç yokmuş gibi" duran makyaj var ya, gece hiç de öyle durmuyor :)
Mutlaka kendini belli ediyor. Fakat ben birkaç gecedir onu görmemezlikten gelip, yüzümü temizleymedem yatıyorum.

Ancak sabah kalktığımda cilt bakımı yapabiliyorum. Çok kötü birşey biliyorum, ama yatmadan önce pek halim kalmıyor bugünlerde. Bir de ben pijamalarımı giyip uykuya geçmeden öncesine kadar makyajla dolaştığım için, daha erken de silmiyorum. Böyle olunca da sabaha kalıyor :(

***

Dün annemlere giderken, yolda oğlumla sohbet ediyorduk. Şu sıralar yaşlara takmış durumda. Herkese yaşını soruyor. Annem ona daha önceleri 19 yaşında olduğunu söylemiş. Benim saf da inanmış tabii ;)
Daha önce de bana daha ne kadar okula gideceğini sorduğunda, aşağı yukarı 24 yaşına kadar sürebilir eğitimin demiştim. "Aaaaa" (:-o) durumunda oldu :)
Dün ise nereden aklına geldiyse, bana madem anane 19 yaşında, niye okula gitmiyor diye sordu.

Sonra başladık hesaplamaya. Anne 30, 30 sayısı 19'dan büyük mü küçük mü. "Küçük". O halde anne mi büyük, anane mi? "Anne". Bu olabilir mi ? "Hayııır, kih, kih, kih". Demek ki anane 19 değil. "Kaç yaşında?". 30'dan büyük olmalı. Başladık saymaya, hesaplamaya. 30'un üzerine beşer beşer koyarak rakkamı yükselttik.
Bu konuşma oğlumun çok hoşuna gitti. Zaten sayılara karşı her zaman özel bir ilgisi vardı. Bunu bir oyun gibi algıladı :)
Ananenin peşini de bırakmadı, gerçek yaşını öğreniceğim diye. Sonunda öğrendi, içi rahat etti. Gözlerini açarak bana anane "35 miş" dedi.
Sonra yine başladık, 35 ile 30 arasında 5 yaş var. Yani senin yaşındayken anane beni doğurmuş dedim. Olabilir mi? "hayııır, kih, kih, kih. Böylece sürdü :)

Bu sabah kahvaltı ederken de, bana dün yaşlarla oynadığımız oyunu oynayalım dedi. Başladık bütün tanıdıklarımızın yaşlarını, yaş farklılıklarını hesaplamaya. Kahvaltısı biter bitmez benden bu kadar dedim :)
Sabah sabah rakkamları bir yere kadar çekebiliyorum :))

***

Yeni aldığım çantayı kullanmaya karar verdim dün. İçine neler sığdırabildiğme kendim de şaştım. Bir çanta zaten miniğe ait, benimkine de büyük oğlumun bir iki eşyasını koydum.

-Oğlumun hırkası
-Pastel boya çantası
-Cüzdanım
-Ev ve araba anahtarları
-Minik makyaj çantam
-El kremi
-Fotoğraf makinam
-Küçük şişe pürel
-Eşimin kemeri (dün deldirdim de:))
-Islak mendil
-Selpak mendil
-Deo-rolon
-Oyuncak firavun.

Bunları da unutmuşum ekleyeyim,
-4'lü Petit danone
-Bir poşette 1/2 kg mandalina (annemdekiler soğuk oluyor diye yanımda götürdüm)

Annem çantayı gördüğünde günün espirisini yaptı ve "Yeni heyben hayırlı olsun" dedi.
Bu açıklama da "çanta sobelemesi"ne döndü :)

9 comments:

Gamzeli said...

O KADAR BÜYÜK YANİ ÇANTA ÖYLE Mİ? İYİ OLMUŞ İYİ...HERŞEY SIĞMIŞ İÇİNE :))

Ayçiçeği said...

Gerçekten de öyle Gamze'ciğim :))

renkler said...

Canım makyajını temizlemeden yatma. Gerçi ben de zaman zaman yapamıyorum ama cidden yalnış. Ben Christian Dior tonik benzeri bir temizleyicisi var onu kullanıyorum. Bir de Channelden promasyon vermişlerdi, krem gibi nemlendiricili... O da fena değil ama pamuğa dökmek zor oluyor, o nedenle sıvıyı tercih ediyorum. Bunu gece kullanıp cildini tertemiz yapıyorsun, üzerine nemlendiricini veya kullanıyorsan gece kremini sürüyorsun, hatta dudaklarını yumuşak bir diş fırçası ile biraz fırçalayıp üzerine dudak kremi sürüp yatıyorsun, sabah yüzün botokslanmış, dudakların silikonlanmış gibi şişmiş kalkıyorsun. O kadar fark ediyor ki! Makyaj yapmasan da cildin ışıldıyor. Her gece yapamıyorum şüphesiz ama yapmalı...

Şu yaş konusunda benim 11 yaşındaki koca adamım bile saf. Ben arada espri yaparım işte 29 yaşındayım, 29 buçuk oldum diye, bu yaş hiç ilerlemez:-) Geçen yaşgünümde yine aynı espriyi yaptım daha 29 um diye, bizimki anne yalan söyleme sen 30 oldun artık dedi. Ben ona da razıyım ya, evet oğlum haklısın 30um dedim:-)

Ayçiçeği said...

Erkekleri kandırmak ne kolay. Çocukken başlıyorlarmış demek ki inanmaya :))

Aslında cilt temizliğine özen gösteririm. Zaten yağlı bir cilt tipim var. Haftada iki peeling ancak kurtarıyor:) Şu sıralar var üzerimde bir tembellik işte.

Yüzü ve dudakları şişmiş gibi yapan hangisi, tam anlayamadım, tonik mi krem mi? Tam adını yazabilir misin? Çok isterim sabahları o şekilde kalkmayı (özellikle dudaklarda:)) Bir de sadece sabaha mahsus mu yoksa gün boyu devam ediyor mu?

ciceklibahce said...

O bel ağrısını bilirim:( Bende de doğumdan sonra başladı. Hele hele oğlum 1 yaşındayken bir gün öyle bir ağrı başlamıştı ki yerimden kalkamaz olmuştum. Doktor belimi kuvvetlendirici bir kaç hareket gösterdi. Basit günlük egzersizler mekik ve benzer hareketler. Doğumdan sonra bel kasları iyice zayıflıyormuş güçsüzleşiyormuş o yüzden kaslarımızı güçlendirmemiz gerekiyormuş.
Geçmiş olsun:)
Çanta oldukça kullanışlı olmuş:) O firavun burger king oyuncağımı?? Bizde dinazor almıştıkta:))

renkler said...

Canım, dudakları gece birkaç dakika fırçalamak çok işe yarıyor. Yıllar önce Brooke Shildsden duymuştum bu taktiği. Sonra Kanebo'nun total lip treatment'ını kullanıyorum. Oldukça dayanıklı bir dudak kremi. Gece kremi (mesela Christian Dio) çok iyi ama bir iki yıldır kullanmıyorum çünkü cildin dayanımı azalır diye duydum bu yaşlarda c,lt alışırsa. Ama ertesi güne etkisi çok oluyor... Tonik Christian Diorun ama tam açılımına evde bakacağım. Nemlendirici ise yaşına uygun iyi bir krem olmalı. Ben bir iki marka kullanıyorum... Bir de dudak şişirici (çok çok hafif) Sally Hansen parlatıcı var, o da hoş:-)

Tabi bunlar çok kalıcı deği ama cilt canlandığı için ertesi güne kaliteli bir makyaj bazı oluşuyor. Tüm gün devam etmiyor tabi:-)

Nasıl geçti habersiz... said...

Ellerine sağlık,çok güzel görünüyor gerçekten.:))
o benim güzel tarifimden mi? Hiç sanmam,senin becerindendir.:))

Çantanla şöyle yandan çekilmiş bir resmini koysan da büyüklüğünü anlasaydık.) ne çok şey almış öyle,şaşırdım.:)


Birşey rica ederbilirmiyim?
Profilinde baktım mail adresin yoktu,bana bir mail atman mümkün mü?
blogyagmurdamlasi@hotmail.com

sevgilerimle.

nimetin.blogspot.com said...

aşüre pastası ha!! ilginç. vallahi kilo yapacak diye tatlı tuzlu unutacağız nerdeyse:))
geçen sene aşure yapmayı denedim güzel oldu ya harbi harbi. bak canım çekti:)))))

nimet

ceyda'nın tükkanı said...

Aşure pastasını duymamıştım hiç, ilginç geldi bana:) Ellerine sağlık. Çantanın içine sığanlar ise gerçekten muhteşem:)