Monday, March 12, 2007

Aklıma gelen vazgeçemediklerim :)

Fikrimince sobelemiş herkesi :) Vazgeçemediklerimizi yazacakmışız.

Herşeyden vazgeçebilirim, oğullarım, eşim, ailem ve dostlarım dışında.

Ama yine de "çok bağlı" olduğum takıntılarım yok değil.

Mesela kolumda saat olacak illaki. Bir vazgeçemediğim birşey:)
Saatim yoksa kolumda, ki genelde nadirdir, kendimi çıplak hissederim.

Uzun saçtan vazgeçemiyorum. Hep uzundur saçım:)

Kot pantalondan da vazgeçemem herhalde.

Çay içmek bir tutku bende. Eşim mesela yeşil çaya geçti artık. Daha sağlıklı diye. Ama ben siyah çaydan vazgeçemiyorum :)

Araba kullanmaktan da vazgeç(e)mem. Oğlanlar ilerde bu tutkuma bir tehlike oluşturmasınlar diye, babalarından söz aldım bile, onların arabası benimkinden ayrı olacak diye :)

Çikolatadan ve çikolata içeren herşeyden vazgeçmem zor :))

İnternetten ve blogger arkadaşlarımdan da vazgeçmek zor gözüküyor :)

Pizza da bir vazgeçilmezdir benim için :)

İlk aklıma gelenler bunlar. Düşününce daha birçok şeyden vazgeçemediğim çıkmıyor da değil. Ne çok sevdiğim şey varmış :))
Ama başta da dediğim gibi, bunlar önemli değil. Herzaman gerekirse vazgeçilebilen, bırakılabilen şeyler.

Benim için tek vazgeçilmezim ailem, yuvam, huzurum, dostlarım :))

Herkese iyi haftalar dilerim..:)


21 comments:

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Yeşil çay sağlıklı da sağlıklı olmasına.. ya tadı. Hele limonlu olunca daha bi kötüleşiyor sanki.
Siyah çayın da çok fazla olmamak kaydıyla bi çok faydası varmış. Taze içilecek yalnız. Hem tadı da güzel. Değil mi bacım:))

Ayçiçeği said...

İnce Gülüm, yeşil çayın tadını ben de sevemedim. Çok buruk geliyor bana.
Siyah çayı da içmeye doyamıyorum. Yalnız da olsam üşenmeden taze demlerim hep. Biraz fazla içiyorum, ama.. :)

Nasıl geçti habersiz... said...

Ben çay düşkünü değilim.Boş boş olarak kasdettiğim. Ben koladan vazgeçmeye çalışıyorum.:(
Bu internet tam bir bağımlılık.
aaa çikalata...
son yıllarda direk çikolatadan çok, Peki,Halley,Alpella gibi şeylere daha düşkün oldum.:)
öpüyorum senii.:)

Ayçiçeği said...

Yağmur damlacığım, doğru, internet bağımlılık yaratıyor :) Özellikle bloglar :))

O saydığın nefis şeyleri ben de çok severim. Fakat eve alamıyorum. Alsam oğluşlar isteyecek. Ama ne yazık ki içlerindeki katkı maddesi çok fazla. Onun yerine onlara Kinder çikolatalarının ürünlerini alıyorum. Üçümüz seve seve yiyiyoruz :))

ciceklibahce said...

Vazgeçilmezlerimiz çok benziyor:) Aile zaten herkesin vazgeçilmezi! Çukulata, çay, pizza ve tabiki kot pantolunu sonuna kadar destekliyorum:)))
Birde bloglar!

cenebaz said...

Çocuklar,ailemiz ve ev huzurundan başka herşeyden vazgeçilebilir. Allah onlardan ayırmasın.
Ben de yeşil çayı sevmiyordum ama Deren'in şeftalili yeşil çayını içitim. Aynı Şeftalili ice tea gibi. Ama ben şeftaliyi de çok sevdiğimden herhalde artık bir tek onu içebiliyorum. Tabi en fazla günde 1 tane.

PERİLİ KÖŞK said...

pizza,çikolata,saat,ve tabiki kot pantolon....ben çayı birtek okulda teneffüs aralarında içiyorum ,bizim evde çay misafir gelince pişer sadece:)))meyve suyu,üç öğün...

kurunane said...

aaaa, bak bende kot pantolondan vazgeçemem herhalde.

ama şişkolaşmaya devam edersem en sonunda vazgeçmek zorunda kalacağım diye korkuyorum:))

Ayçiçeği said...

ÇİÇEKLİBAHÇEM, benzemelerine şaşırmadım zaten :))


ÇENEBAZ'cğm, şeftalili Ice Tea'yi çok severim. Ama yeşil çaylısını bilmiyorum. Yine de bence siyah çayın yerini birşey tutamaz. Herhalde çok sevdiğim için böyle düşünüyorum :)

Ayçiçeği said...

PERİLİ KÖŞK, sizinkisi daha yararlı tabii. Yani meyve suyu :)
Bizde ise sürekli çay demlenir. Başkası için değil, kendim için demliyorum :))


KURUNANEM, verirsin sen o kiloları, merak etme canım :)

Gamzeli said...

Bence de aile herşeyden önemli :)

acicikolata said...

af buyur ben asagidaki posta yorum yapiyorum: golge ile rofle arasindaki fark ne ben hala bilmiyorum :( yoksa ikisi bambaska seyler mi? tesekkurler.
bu arada, yesil cay kına gibi kokuyor-yani bence.

KUGUU said...

Nerelerdesin ruhdasim AYCICEGIcgm?

KUGUU said...

Bu arada eklemeliyim ruhdasim = beslenme ve damak zevkimiz derken, commentlerdeki yorumu da benyazmis olabilirdim yine AYNEN tutuyor= " yeşil çayın tadını ben de sevemedim. Çok buruk geliyor bana.
Siyah çayı da içmeye doyamıyorum. Yalnız da olsam üşenmeden taze demlerim hep. Biraz fazla içiyorum, ama.. :) " %100 aynen:)

Gamzeli said...

İyi hafta sınları Ayçiçeğim :)

Ayçiçeği said...

Gamze'cğm, sağol canım :)

Ayçiçeği said...

Gayriye, gölge doğal saça yapılan boyanın içine oreal (saçın rengini sarartan, açan ilaç) katılmadan yapılan işlem. Yani saçın tonunda bir açılma oluyor, ama hem zararsız, hem de orealsız.

Röflede ise önce oreal ile saç sarartılıyor, sonra istenilen tonu elde etmek için boyalı cila uygulanıyor.

Ben hep daha doğal diye gölge yaptırıyordum. Ama üst üste olunca, aynı tondan sıkıldım, sarı olsun istedim. Bu yüzden işin içine oreal girdiği için de, adı röfle oluyor.

Ayçiçeği said...

Ruhikizim Kuğucuğum, sorma valla, geçen hafta hiç evde oturmadım, buraya da uzak kaldım. Çok da özledim.
Dün de havanın güzel olması nedeniyle akşama kadar sokaklardaydık:))

Pembe gazete çok iyi bir fikir olmuş:) Ben de en kısa zamanda yazmak istiyorum.
Ama önce kendime bir çay koyup, arkadaşları dolaşacağım :))

KUGUU said...

Ben de su anda cay icip arkadaslari dolasiyorum desem inanir misin!!!
Saka dgl gercek:)

Ayçiçeği said...

İnanırım canım:)

Gamzeli said...

İyi haftalar Ayçiçeğim :)