Thursday, January 18, 2007

Haydi makyaj yapalım :)



Bu sene makyajda moda olan, çok uğraşmaya rağmen, hiç yokmuş gibi gözükmesiymiş.
Ama buna "doğal makyaj" demiyorlar bu sene. "Yokmuş gibi olan" deniyor, ama bunun için uğraşıyorsun.

Bana pek yeni gelmiyor, çünkü her zaman yaptığım şekildeymiş. Açık bir tenim olduğu için (soluk yani:)) kendimi bildim bileli makyaj yaparım. Makyajsız sokağa bile çıkmam, o derece.



Önce şunlar yapılıyormuş; göz altlarına kapatıcı sürmek, gerekiyorsa da burun kenarlarına (zaten bunu hepimiz yapıyoruz, değil mi), sonra uygun bir fondöteni dağıtıyorsun yüzüne (ben bunun yerine transparan pudra kullanıyorum).
Bir sonraki adımda daha koyu bir fondöten ile yüzündeki hatları, gözleri ortaya çıkartıyorsun. Bunun üstüne de pudralama başlıyor (ben bunu da es geçiyorum, zaten sürdüm ya pudramı:)).

Sonra fondöten ve pudra renginde farlar seçip, gözler belirginleştiriliyor, hafifçe (ben güdüzleri, özel bir yere gitmiyorsam, far kullanmıyorum, çok severim aslında, ama gözlerim açık renkte olduğu için far fazla geliyor).
Tabii sıra göz kalemine geliyor (işte benim için olmazsa olmaz, siyah göz kalemi en sevdiğim).



Vee, gözlere sihirli dokunuş dedikleri rimel, son olarak uygulanır (tabii ya, yoktur zaten hiç o kadar uğraşıp da, ay şu rimeli de sürmeyeyim diyen:)).
Ve sonra allık sürülüyor (bir vazgeçilmez daha benim için, ben aynı anda iki renk kullanırım. Pembe ton tam elmacık kemiklerimin üstüne, hafif bronz ise elmacık kemiklerimi vurgulamak için altına).
Sonra ise doğal bir ruj seçiliyor (genelde pembe tonlarda lip glos kullanırım).



Aynaya baktığınızda, hiç makyaj yapmamış gibi gözükmeniz gerekiyor. Çünkü makyözün uygulama yaptığı manken öyle gözüküyor:) Eğer öyle görünüyorsanız, bu yılın modasını başarıyla uyguluyorsunuzdur:)

Ben yukarda bahsettiğim şekilde yaparım makyajımı. Artık aynaya baktığımda, otomatiğe geçmiş gibi, kapatıcı-pudra-kalem-rimel-allık1-allık2-parlatıcı diye bir sıra izler, şaşmadan:)

Sonuç da doğal olur. Ama o doğallığı yakalamak için de yine uğraşılıyor, aynen bu sene moda olduğu gibi:)

14 comments:

KUGUU said...

vouwww Aycicekcigim...:)

KUGUU said...

bu arada hepimizin elinin alistigi bir tarz vardır ya hani. bazen derimki bambaska biri yapsa bana da degisiklik olsa diye ama sonra gider yine ayni makyaji yaparim- gunduz farkli gece farkli. Ve kiyafete uygun far mutlaka:)

Ayçiçeği said...

Bu alıştığımız tarz bence yüze en çok yakışandır. Kendi düğünümde, makyöze çok karıştığımdan herhalde, tam istediğim gibi olmuştu sonuç. Fakat kayınbiraderimin düğününde, kadına sadece elbisemin rengini söyleyip hiç karışmadım. Sonunda aynaya baktığımda bambaşka bir ayçiçeği gördüm. Bana hiç uymayan bir tarzdı, ya da ben alışık olmadığım için değişik gelmişti :)

kurunane said...

aaa ayçiçeem beni anlatmışsın sen bugün:) yokmuş gibi olan makyaj. ahanda tam ben vallahi. çünkü makyajım gerçekten yok, yani hiç makyaj yapmam, hatta yüzüme krem bile sürmem.


bak bugün sınıf toplantımız var diye biraz yüzüme bişeler süreyim dedim. azıcık pudra, göz kalemi rimel, ve yine çok uçuk bi ruj. inan ki bana sıkıntı verdi. ne kadar alışmışım makyajsız dolaşmaya.

ama öyle bir anlatmışsınki hemen çarşıya gidip birkaç malzeme alasım geldi vallahi. ben mesela hiç transparan pudra kullanmadım, hemen bir tane edinebilirim.

Ayçiçeği said...

Kurunaneciğim, desene bu yıl senin yılın :)
Ben de fondöten sevmem mesela. Ağır gelir, kalıp gibi. Normal pudrayı da fazla bulurum. Ama transparan pudra müthiş birşey. O kadar hafif ve saydam ki, hiç belli olmuyor. Cilde duru bir hoşluk katıyor :))

ciceklibahce said...

Bende fondöten hiç sevmem. Pudrayı tercih ederim. Ama en vazgeçilmezim rimeldir. Bir rimel ve açık renklerde bir ruj yada parlatıcı benim makyaj tamam:)

Çok güzel ve faydalı bir yazı olmuş. Transparan pudrada marka tercihin var mı? Tavsiye edeceğin?

Ayçiçeği said...

@gmail.comÇiçeklibahçem, benim şu an kullandığım Christian Dior'un 601 Clair Transparent Light, Pressed Powder'i. Gayet memnunum, ama bitince başka bir marka deneyeceğim. Hep aynı ürünü kullanmaktansa, farklı ürünleri denemeyi seviyorum :)
Gerçi kullandığım mal hep aynı oluyor, sadece markasını değiştiriyorum :))

Ayçiçeği said...

Çiçeklibahçe, adının önündeki "@gmail.com" yanlışlıkla oraya geldi, nasıl becerdiysem, seninle ilgisi yok yani :))

Aslı Cin said...

Ben pek makyaj yapmam, benim de tenim solgundur ama tembellik işte, bir allık sürüp çıkıyorum.

Ama isterdim şöyle profesyonelce yapmayı öğrenmeyi.

Ayçiçeği said...

Merhaba Aslı:)
Bir yerde okumuştum, bir makyaj uzmanına makyajla ilgili bir soru sorulmuştu, o da, makyajda şöyle böyle yapılır diye birşey yoktur, bu yaratıcılığın kullanılması gibi birşeydir, herkes makyaj yaparken, kendi yaratıcılığını kullanıyor, renk seçiyor, birbirine karıştırıyor vs. demişti (yani buna benzer birşey söylemişti:))

nimetin.blogspot.com said...

ben makyajla yüzümü büyütmeye çalıştığım için doğal makyaj işime gelmiyor:)) yada kokoşluk kanıma işlemiş diyebilirim:))

nimet

Ayçiçeği said...

Merhaba Nimet:)
Bence az da olsa, çok da olsa, makyaj yapmak güzeldir, güzelleştirir :))

renkler said...

Valla daha Alamanyaya gitmeden gelince bu konuda yazarım diye düşünmüştüm çünkü bir dergide okuyup aklıma gelmişti. Lafı ağzımdan aldın:-) Ben de çok açık renkli olduğum için hep uçuk pembe bir allığı pudra gibi yüzüme uygularım ve üzerine başka birşey sürmem. Yani pudra ve fondoten kullanmam. Sadece gece makyajında fondoten kullanırım. Gözlerde ise gri far kalem gibi sürerim veya mürdüm eriği tonunda kalem sürerim. Parlatıcılara bayılıyorum. Yani bu doğal makyaj bana göre. Ama çok açık olduğum için ne sürersem süreyim yok gibi durmuyor.

Ayçiçeği said...

Hoşgeldin Renkler'cğm, umarım seyahatin iyi geçmiştir :)
Biz açık renklilerin kaderi mi diyelim ne :) Makyajsız olmuyor, olunca da bariz belli oluyor :))