Wednesday, December 6, 2006

Nedir hala bu çektiğim

Şu Beta blogger beni sinir etmeye devam ediyor, hırrrr!
Sadece benim gibi beta blogger olanlara yorum bırakabiliyorum. Hala diğer bloggerlere yorum bırakamıyorum.
Eşim de çözemedi olayı. Tek çözüm herhalde yeni blog açmak.

Ama bu sefer blogcu dan açacağım.
İsmim kalır mı değişir mi bilemiyorum artık.

Neyse, bu işi sonra hallederim.
En son cuma günü yazmışım. O zamandan beri neler oldu, onlardan biraz bahsedeyim:)

Cumartesi günü, büyük çekirdeğin veli toplantısı vardı. Bu sene (daha şimdiden) ikincisiydi.

Gittim tabii ki, büyük bir hevesle.
Sınıf öğretmeni önce bütün velilerle kendi sınıfında genel bir görüşme yaptı. Sonra herkes diğer sınıflarda bekleyen branş öğretmenleriyle görüşmek üzere dağıldı.
Sınıfların önünde uzun uzun kuyruklar oluştu.
Güya her bir veli ile 5 dk görüşecekti öğretmenler.
Ama her veli de bir değil ki. Bazısı öğretmeni bulmuşken bir konuşuyor, bir konuşuyor. Kapıdaki kuyruk daha da uzuyor.

Şimdi benim önümde mesela 5 kişi var. En az 25 dk belemem gerekiyor. O da en az.
Oğlumun da maşallah kendisi henüz anasınıfında olmasına rağmen, 7 adet branş öğretmeni var. Etti 7 kapının önünde beklemek.

Zaten saat 10'da başlayan toplantıyı, saat 13'de artık bana eyvallah diyerekten bitirdim.
Onca saate rağmen, beden eğitimi, bale(evet oğlumun bale dersi de var:)) ve resim öğretmenleriyle görüşemedim. Artık daha fazla bekleyemedim kuyruklarda.
Benim için önemli olanler zaten ingilizce, satranç ve bilgisayardı. Bir de gafil avlanarak müzik sırasına da girmiş, yarım saat da orada beklemiştim.
En çok hoşuma giden olay ise, satranç öğretmeninin her gelen velide, masa üstünde duran timeri çalıştırmasıydı. Böylece 5 dk dolunca, nazik bir biçimde lafı kısa kesip, vedalaşıyordu. Bekleyenlere de haksızlık olmuyordu.

Bir ara oğlumun bir sınıf arkadaşının annesiyle lafladık. Kendisi çok şeker bir bayan. Hem frekanslarımız da uyuştu, ısındık birbirimize.
Kendisinin 3 çocuğu var. İkizlerden biri oğlumun sınıfında. Diğeri yan sınıftaymış. Bir de üst sınıfta bir ablaları varmış.

Biz böyle çocuklardan filan konuşurken, bazı velilerin möhim meselelere daldıklarını gördük. Zannedersiniz ki dünyayı kurtaracaklar. Her şeye burunlarını sokuyor, birşeyden de memnun değillerdi. Çocukların içtikleri sudan, yemekte kullanılan yağa kadar herşeyden konuşuyorlardı.

Yanımdaki cici hanımla birbirimize bakakaldık ve güldük. Bu hırs niye diye anlam veremedik. Sonuçta bunlar daha anasınıfındalar:)

Pazar günü ise çok güzel geçti. Arkadaşlarımız geldi bize. Beraber hem yemek yedik, hem de doğumgünümü kutladık:)
Gerçi doğumgünüm dündü. Ama biz biraz önceden kutladık. İyi de yapmışız. Güzel bir pazar geçirdik böylece.

Pazartesiyi es geçiyorum. Önemli birşey olmadı.
Salı günü de, yani dün, bildiğiniz gibi temizlik günümdü. A. hanım gelir gelmez, biz minik çekirdeğimle çıktık yine. Anneme gittik ve günü orada geçirdik.

Geçen hafta annemdeyken, annem o çok sevdiğim pırasalı böreğinden yaptı.
Pırasayı halka halka doğrayıp, önce biraz pişirip yumuşatıyor. Sonra ise tepsiye koyduğu yufkanın içine yayıyor.
Üstünü tekrar yufkayla kapatıp, hazırladığı beşamel sosunu döküyor. Biraz fırında pişdikten sonra da kaşar peyniri ilave ediyor, üstüne. Peynir eriyince de hazır oluyor. Hatta peynir biraz kızarınca daha da güzel oluyor.

Bizim yaptığımız sonuçta börekti. Ama ben pizza yer gibi habire dilim dilim börek götürdüm:)
Sonra çok fena oldum tabii. Hatta akşam hiçbirşey yemedim. Zaten ertesi sabaha kadar da acıkmamıştım:))

Bu sefer, dün gittiğimizde, gerçekten de pizza gettirtik. Ama bu sefer ölçülü yedim, kaptırmadım kendimi.

Bir ara dışarıya çıkmıştım. Birkaç dergi almak için. Baktım her sene çıkan, aralık ayına özel o kalın kalın dergilerden vardı.
Onları ne zaman görsem, aklıma hep yılbaşı hediyesi alma stresi başlıyor ve bu yılbaşı gecesi ne yapacağız gelir.

Ben şimdiden başladım ufaktan ufaktan bunları düşünmeye:)

Yaa, ben şimdi resim de ekleyemiyorum. Kesin var bu beta bloggerde bir bozukluk. Ben başlıyorum blogumu değiştirmeye..

12 comments:

kurunane said...

o kadar çok angut insan var ki. geçen gün kızımın öğretmenini bir veli aramış ''hocam bugün boyama yapmışsınız. çocuğun önlüğü boya olmuş. naapalım?'' demiş. öğretmende ''renkliler için leke çıkarıcılar var. onlardan alın kullanın dedim . naapayım yani. bak bunun için beni arayan veliler var. çocuğunun durumunu sormuyoda lekeyi naapalım diye beni aramış'' dedi.
öğretmen haklı şimdi. çok boş konularla meşgul edenler var. yani ben öğretmenle iletişim halindeyim çocuğumla ilgileniyorum imajı çizmeye çalışıyolar kendi akıllarınca herhalde

Ayçiçeği said...

Kurunane, bizim sınıf öğretmenimiz bu konuda akıllılık etti. Sınıftan kimseye özel nosunu vermedi. Bir tek sınıf iletişim temsilcisine verdi ( o da benim:)).
Bana sorularınızı mail ile gönderin dedi. Haliyle rahat duramayan veliler de beni arıyor, o da ayrı tabii:)

KUGUU said...

GITME blogspottan gitme lutfen. Acaba beta versiondan geriye donemiyor musun buna baksana bir. Yani yahoo da beta version deneme surumu cikartti ama istersen geri donebiliyorsun belki buranin da vardir. Ben de senden de once baskalarindan da duydugum icin beta teklifini hic kaile almiyorum buranin. AMA gitme blogcucoma. Ben oralari acmiyorum sevmiyorum:((( Hem de buradaki adini da kaybetme, o kadar guzelki.

Ayçiçeği said...

Sevgili Kuğu, beta henüz deneme aşamasındaymış ve birsürü kişiye açtırıp, oradaki hataları, eksikleri araştırıyorlarmış. Yani betacıları denek gibi kullanıyorlar. Eşim de biraz daha sabret diyor. Zamanla düzelir umarım. Blogumu yeni açtığım için, bana hiç sormadan direk betacı yaptılar:(

nes-kafe said...

bencede gitme bundan. normal blogların yorum kısmında "sign in with your google account" yazan birşey var onu tıklayıp beta hesabınla giriş yaptığında yorum yazabilirsin çekirdek hanımcım. bir dene istersen.
o çok bilmiş hanımlardan benim işyerindede var. kafayı yediriyorlar bana :)
geçmiş doğum günün kutlu olsun şekerim nice mutlu yıllara sevdiklerinle birlikte inşallah :)

Yaz said...

Canım bencede blogspotu kapatma. Blogcu burası kadar iyi değil sanırım. Eğer yorum yapamıyorsan anonymous olarak yorum yapıp altında kim olduğunu belirtebilirsin bence. Biraz daha sabret belki düzelir.

Ayçiçeği said...

Sağol Nes'cim, hemen deneyeceğim:)
Ayrıca çok tesekkür ederim:))

Yaz'cım, bende var bir kabiliyetsizlik galiba:)) Anlattığın şekilde ilk senin blogda deneyeceğim şimdi:)

KUGUU said...

Debugging:)) ama yapmak zorundalar o yuzden deneme surumleri cikar.
Demek seni sormadan beta ile baslattilar.
Gitmedigine sevindim:))

ciceklibahce said...

Geçmiş doğum günün kutlu olsun:)) Nice nice yıllara:)
Bende beta bloggerim bende de garip sorunlar olup duruyor ama bu ara biraz düzeldi gibi inşallah bu sorunlar yakında sona erer.
Bu arada daha anaokulundan veli toplantıları böyleyse büyüdükçe çocuklar nasıl oluyor acaba:)

Ayçiçeği said...

Teşekkür ederim ÇİÇEKLİBAHÇE.
Ben de daha şimdiden bu kadar hırs yapmış anneleri anlayamıyorum.
Bir de bazılarında çocuk büyüdükçe, hırsları da çoğalıyor.
Eşimle biz her zaman kendimizi çocukların değil de, çocukları bizim düzenimize uydurduk. Çok da rahat ediyoruz.

renkler said...

Canım betayı bırak ama blogspotu bırakma. Bence çok daha iyi... Yine de sen bilirsin.
Çok tuhaf veliler var. İlkokulda daha neleri göreceksin. Mesela toplantı oluyor, kendilerini ön plana koymak için boş boş konuşuyorlar, durmadan kendilerini veya çocuklarını övüyorlar. Bazen de tartışma oluyor, her kafadan bir ses çıkıyor. Ben de sinir oluyorum. Ben hep akılcılık ve hızdan yanayım. Bir iş ortaya konur, fikirler kısaca belirtilir, oylma yapılır, diğer maddeye geçilir. Ama bizde boş boş tartışırız. İş hayatındaki toplantılar da öyledir. Bazen toplanmaktan iş yapamıyoruz:-)

Ayçiçeği said...

Renkler'cim, ben de sevmem boşuna laf kalabalığı yapanları. Hele okul toplantılarında hiç gerek yok.

Bu arada ben artık "anonym" başlığı altında bazı bloglarda yorum yazabiliyorum. Tabii "ayçiçeği" ismini de ekleyerek.
Ama senin ve bazı kişilerin blogu daha anonym gönderici kabul etmediği için, sana henüz yorum gönderemiyorum. Umarım zamanla düzelir.

Doğru martiniyi tuttaramadığına üzüldüm;)