Monday, March 5, 2007

Kendi resmimizi kendimiz basıyoruz



Yukarda gördüğünüz bu küçücük makina harika birşey. İçine yerleştiriyorsunuz isteğe göre mat ya da parlak kağıtları. Bilgisayarınızda kayıtlı yüzlerce resimden beğendiklerinizi seçiyorsunuz. Sonra da basıyorsunuz :))
Süper kalitede resimler elinizde hazır.

Nerden mi çıktı şimdi bu?
Uzun zamandır annelerimiz bizim miniğin resimlerinden istiyorlardı.
Büyük çekirdekte gösterdiğimiz özeni ne yazık ki minikte göstermemişiz.
Abinin bir sürü albümü ve çerçeve içinde resmi varken, miniğin o zamanlar hevesle alınan albümü ne yazık ki boş.
Çerçevede duran resim ise henüz bebekken çekilen resim.

Fakat resim çekmedik değiliz. Hala birsürü resim çekiyoruz. Fakat hepsi bilgisayarda kayıtlı. Hatta bütün resimlerin, filmlerin bir kaydı da eşimin işyerinde duruyor. Ne olur ne olmaz diye.

Ama ihmal etmişiz, bastırmamışız hiç. Eşimin de aklında böyle birşey almak vardı. Gitti aldı cumartesi günü. Evet bensiz. Hatta sevgili kayınvalidem bile şaşırdı, niye benim de çıkmadığıma. Ben bakardım çocuklara dedi. Fakat nedense bu hafta sonu evde tembellik yapmak istedi canım :)) Öyle giyin, süslen, hazırlan, çocukları hazırla modunda değildim.

Eşim de zaten hemen gitti döndü :) e bensiz olmuyor tabii :P.

Ve başladık biz cumartesi gecesi habire resim basmaya. Büyük annelere, dedelere, eşimin işyerine, buzdolabının kapağına, cüzdanın içine (evet, cüzdan boyutunda küçük de basılıyor) ve çerçevelere konmak üzere basıp durduk.
Hatta miniğin albümü bile dolmaya başladı :)

Artık fotoğrafçıya git gel derdi kalmadı.
Çok keyfliymiş evde resim basmak..

İyi haftalar dilerim :)

24 comments:

Anonymous said...

Çok şirin bişi. Benim ekmek kızartma makinama benziyor. Peki resim başına maliyet nasıl? Duyduğum kadarı ile hem kağıdı hem de mürekkebi bayağı pahalıymış.

Ayçiçeği said...

Merhaba Müge :)
Gerçekten de şirin. Oyuncak gibi birşey.
Biz aleti aldıktan sonra hesapladık, tanesi kaça geliyor diye. Mesela 100 kağıt alırsan, adeti 25 Yeni kuruşa geliyor.
Ama mürekkep de aldığın için, resim başına 1 ytl, yani minimum 1.25 ytl oluyor. Dışarda ise sanırım 40-50 kuruşa basılıyor tanesi. Yani evde basmak daha pahalıya geliyor.
Fakat fotoğrafçıya gitme derdi yok, resim seçip CD'ye yüklemiyorsun götürmek için. Herşey elinin altında oluyor. Bir de dışarda yaptırılan resimlerden daha net ve kaliteli duruyor. Herhalde mürekkebin kalitesiyle ilgili. Şimdilik memnunuz :)

Gamze said...

merhaba,
bu benim de ne zamandır sahip olmak istediğim bir ürün. ama her makineyle uyumlu mu acaba. güle güle kullanın:)

Ayçiçeği said...

Merhaba Püstüklü Mama, teşekkür ederim :)

Uyumlu olduğu sistemleri ve minimum gereksinimlerini aşağıda veriyorum:

Genuine Windows® 98 SE, Me, 2000, XP Home, XP Professional, XP Professional x64 Edition; Mac OS X v10.3.9 or higher

Intel® Pentium® II (or equivalent), 233 MHz or greater; 64 MB RAM; 200 MB available hard disk space; SVGA 800 x 600 monitor with 16-bit colour; Genuine Windows® 98 SE, 2000, Me, XP Home, XP Professional, XP Professional x64 Edition; 4x CD-ROM drive; USB port and USB cable (not included)

ciceklibahce said...

Benimde bastırmadığım bir dolu resim var! eve böyle birşey almak lazım gerçekten yoksa biriktikçe birikiyor!
Güle güle kullan:)

Ayçiçeği said...

Teşekkür ederim canım :)
Şimdi sürekli bilgisayardaki resim dosyasına bakıyorum, hangi resmi bassam diye. O kadar çok var ki. Bir de uzun zamandır bakmamışım resimlere, şimdi bakınca iyi oldu :))

kurunane said...

bu tam benlik birşey, fotoğraf çekmeyi çok severim, eminim çektiğim fotoğrafları basmak ta harika olurdu. güle güle kullanın.

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] said...

Günaydııın.
Teknolojinin nimetlerinden faydalanmak lazım tabii.. Güle güle kullan. Güzel resimler bas inşallah:) Ya bu küçükler hep ihmal ediliyor valla. Bizim de öyle büyüğün bi sürü resmi var. Küçüğünkiler ya cepte ya bilgisayarda. Yazık yavrulara.

Aslı Cin said...

Ayçiçeği, çok iyi bir fikir bu. Ben de aylardır ihmal ediyorum fotoğrafları bastırmayı. En son doğum gününde bastırdım galiba, yoksa daha da mı önceydi? Benim de el atmam lazım.

renkler said...

Çok iyi yapıyorsunuz... Oğluşun harşka reimleri ve süslü püslü albümleri vardır. Fakat şu dijital makina çıkınca mertlik de bozuldu:-) Hepsi bilgisayarda. Yaptıralım diyoruz olmuyor. Halbuki evde olsa güzellerini bastırırız hemen... Eşim de istiyor o tip bir yazıcıdan...

Ayçiçeği said...

KURUNANE'cğm, teşekkür ederim. Ben de çok severim çekmeyi :)


Sana da günaydın FİKRİMİNCE :))
Küçüklerin kaderi bu herhalde. Bir de büyüklerin küçülenlerini filan da giymek zorunda kalıyorlar, onların oyuncaklarını kullanıyorlar vs. Zavallı mini yavruşlar :)

ASLI'cğm, sağol canım. Fotoğrafçıya gitmek insanın aklına gelmiyor bir türlü, o yüzden kalıyor resimler. Aslında bu işi bir düzene koymak lazım :)

Ayçiçeği said...

RENKLER'cğm, doğru söylüyorsun. Dijital makinelerden dolayı böyle bir durum söz konusu.
Eskiden çektiğimiz resimleri merak eder, hemen bastırırdık. Şimdi her çekileni görüyoruz, ve bilgisayarda kalıyor.

Gamzeli said...

Evet çok süper bir makina, ablamlar aldı 1 hafta oluyor...bakalım daha neler çıkacak :))

Ayçiçeği said...

Onlar da güle güle kullansın Gamze'cğm :)

Nasıl geçti habersiz... said...

ah bende pahalı oluyor mu,ben onu çok merak ediyorum diyecektim.

öğrenmiş oldum sayenizde.epey farkediyormuş.
benim pc, kedi fotoğrafından çökecek hale :p geldiği için,bastırmaya hevesli değilim bu aralar.
Çünkü şu dijitallere kadar,önceden fotoğrafa verdiğim para ile bir evim daha olurdu sanırım.:(
Herkesi çeker,resimdeki herkese de çoğaltıp verirdim.
bu konuda yazı yazacağım bir gün inş.

Ah birde ,aşağıdaki cevabı okudum ama,malum her zaman oturamıyorum buraya.:(
Ben kayınvalidemle karşılıklı olmaktan şikayetçi değilim. 13 seneden sonra yeni gelin olmak zor oldu bir süre.ona da alıştılar.
Bizim sorun: eşimde yanlarında büyümemiş. Teyzesinin çocuğu olmamış 15 sene. Orada büyümüş.
Kendi de ailesi ile çok yakın değildi. işte onları aştık.:(
öpüyorum çok.:)

Annelog Atölye said...

Aynı fotoğraf sorunu bizde de var Ayçiçeği. Ben seçip eleyemiyorum maalesef o yüzden oldukça yüklü tutuyor fotofrafçı masraflarımız. Büyüklere de yaptırıyoruz. Yaptırmayınca alınıyorlar artık, şaka yollu da olsa ihmal ediyorsunuz bizi diyorlar. Anlayacağın bu makina çoook faydalı ama kararında baskı yapabilene. Güle güle güzel günlerde kullanın:)

Gamzeli said...

Teşekkür ederim canım, sizde güle güle kullanın :)

Ayçiçeği said...

Yağmur damlacığım, bence de yaz bu konuda. Baksana hepimizin derdi aynıymış resimler konusunda :)

Eşinin ailesinden uzak büyümesine üzüldüm aslında. Tabii kayınvaliden ile teyzenin yaşadıklarını bilemesem de, bence bir çocuğun yeri anne babasının yanıdır. Eşin bu konuda ne düşünüyor onu da bilemem, ama belki etkilenmiştir bu durumdan :(

Ayçiçeği said...

ANNELOG, teşekkür ederim. Aslında evet, seçmeyince gereksiz yere basılmış olanlar da oluyor. Aslında tam bu açıdan bakılacak olunursa, dijitallerin çıkmış olması iyi birşey. Çünkü eskiden görmediğimiz filmleri tab ettirirdik. Bazen de yarısı kötü çıkmış olurdu.

Ayçiçeği said...

Gamze'ciğim, ben de teşekkür ederim canım :))

Nasıl geçti habersiz... said...

Of ne diyorsun?
Biz buraya taşınana kadar diyebilirim
"ben nereye aitim bilmiyorum" diyerek kendine çok üzülürdü.
Ağladığı da olurdu tabi.
Çok büyük tahribat yapmış garibimde.
Birde 15 sene sonra olmuş çocukları.
Bizimki 8 yaşındaymış. Onlar ayıp olur diye geri verememiş.
Bunlar ayıp olur diye geri alamamış.
"ayıp olura kurban gittim"der hep.
(ama nüfusunu babası hiç vermemiş.)
Lisede babası askeri okula yollatmış.
Bursa ışıklar kara lisesi.
Eşyaları 3 bölünmüş.:(

Neyse,artık evi burası iyice netleşti,bir yığın üzücü olaylardan sonra.(bu olaylarda teyze anneden geldi)
Annesi geçen sene ağlayarak "hakkını helal et" oğlum" demiş.
Artık çok daha iyi.
Ama yazarken ben ağlayıverdim.
Çok ilginç,kimsenin bilmediklerini de sana anlatmış oldum.:)
yok sır değil de...

Ah bir de subay değil şimdi.İstemeden gittiği için harp okulunda terk etmiş.Veteriner kendisi.:)

Ayçiçeği said...

Nedense çok üzüldüm ben eşinin durumuna. Acaba oğullarım olduğu için ve onların bana olan düşkünlüklerini bildiğim için mi. Bir de herşeyin üstüne askeri okula gitmesi de fena olmuş galiba. Herhalde yatılıydı.

Anne olduktan sonra, anne babasından uzak olan çocuklara çok üzülüyorum. Hele yurtlarda büyüyen kimsesizler içimi parçalıyor.

Allah kimseyi ailesinden ayırmasın, ne diyeyim.
Herhalde eşin oğluna daha bir düşkündür belki. Belki de iletişim kurmakta biraz zorlanıyordur. Çünkü onun bu özel durumu aile içindeki iletişimi de etkilemiştir belki.
Ay ne çok belki kullanmışım. kusura bakma bana. bunlar tabii sizin özeliniz.

Sadece şunu demek istiyorum. Anne olduktan sonra benim duygularım inanılmaz değişti. Önceleri çok duygusal değildim. Hatta benim için hep soğukkanlı derlerdi. Fakat şimdi herşey değişti. Hamileyken hissettiğim o duygular (hormonel değişimden dolayı) bende hala devam ediyor galiba :))

Nasıl geçti habersiz... said...

Evet bende herşeye ağlar oldum.
hele kedilerden sonra iyice(gülme,çok ciddiyim)
Tabi yatılı okul, sonrada üni.hepsi başka şehir.
oğlum lisede polis kolejini istedi de, kesinlikle yatılıya yollamam dedi.
Neyseki araları çok iyi. Çünkü ben eşime anaokulu öğretmeni olmalıymışsın diyorum. Çocuklarla arası çok iyidir. ,oğlumun bütün arkadaşları onun sohbetini sever.:)

Ama o yurtlarda büyüyenler hele, AllaH'ım yardımcıları olsun.ben haberlerde filan gördüm mü ağlamaya başlıyorum.

Ayçiçeği said...

Aynen ;(

Eşin çok haklı göndermemekle. Oğlun da zaten anlamıştır :)