Monday, January 8, 2007

Tatilden döndük :)




Geçtiğimiz perşembe günü, bayramın hemen ardından çıktık yola. Arkadaşlarla beraber Kartepe Green Park hoteline gittik. Evden çıkarken, hava günlük güneşliydi. Ama Kartepe'ye yaklaştıkça, kar başladı. Vardığımızda ise, her yerin bembeyaz olduğunu gördük:)



İkinci resmi zirveden çektik. Aşağıda hotelimiz gözüküyor. Zaten civarda olan tek hotel. Zirveden bakıldığında manzara müthiş. Sol tarafta deniz gözüküyor. Sağ tarafta ise Sapanca gölü. Aralarda da dağ ve orman manzarası. Hotele arkamızı döndüğümüzde ise, Uludağ'ı görebiliyorduk.



Üçüncü resmi ise eşim odamızdan çekti. İlk gittiğimiz gün inanılmaz bir sis vardı. Sis nedeniyle hotele vardığımızda, binanın kendisini görememiştik bile. Hatta abartıp siste kayanlar da vardı. İkinci gün sis devam edince, bu abartanların arasına ben de katıldım ve sise rağmen kaydım:) Fakat ertesi sabah uyandığımızda, sisin olmadığını görünce, ilk defa odamızdan manzarayı da gördük ve hemen resmini çektik:)



Küçük oğlumuzu bırakıp, büyük oğlumuzu almıştık yanımıza. Kendisi de ilk defa kayak tatiline çıktı:) Arkadaşlarımızın oğlumuzdan 2 yaş büyük olan kızı ve oğlum ilk defa kayak ile tanıştılar. Hoca tutup ders aldılar. Arkadaşımın kızı dersi ilerletip sonunda çok güzel kaymayı öğrenirken, bizim oğlumuz işi pek ciddiye almayarak, lay lay lom ve de derste şarkı söyleyerek aldığı dersler sonunda kaymayı öğrenemedi. Hocası bize kibarca üzülmeyin, henüz yaşı küçük, işi ciddiye almıyor gibi şeyler söyledi. Ve kayamasa da, iyi bir şarkıcı olabilir gibisinden espriler yaptı. Ama adam tabii nazik olmak istedi. Çünkü neredeyse iki yaşında olan çocukların bile düzgün kayabildiklerini gördük. Zaten spora pek merakı olmayan oğlumun kayağa da merakı yoktu. Herhalde bu onun ilk ve son kayışı oldu.
Son resimde de görüldüğü gibi, o kızakla kaymayı daha çok sevdi. Bıkıp usanmadan (ve yorulmadan) kızağı ile tepelere çıkıp durdu.


Kaldığımız hotel çok güzeldi. Yeni ve lüks bir yer. Fakat servisin ve bazı şeylerin oturması için birkaç yılın geçmesi gerekiyor. Aksaklıklar olmadı değil yani. En komiği de, gündüz herkes kayarken elektriğin kesilmesi ve jenaratörün bozulması oldu. Havada yarım saat asılı kalanlar için korkunçtu tabii. Biz tam o sırada Geyikalan pistinin tepesinde oturmuş, köfte ekmek yiyip, sıcak şarap (ki pek sevmem) içiyorduk. Böyle bir tesisin yedek ikinci bir jenaratörü olması lazım. Allahtan hava güneşliydi. Eğer tipi çıksaydı, düşünemiyorum ne olurdu.
Bir de o kadar lüks bir hotele yakışmayacak şekilde zevksiz döşenmişti içersi. Biraz daha para kıyıp, zevk sahibi bir mimar ile anlaşabilinirmiş.
Odadaki dolaplara da taktım kafayı. Sadece dar dar çekmeceler bulunuyordu dolapların içinde. Raflar yoktu. Ve burası kışın iş yapan bir yer. Yani kalın gisilerle, kazaklarla geliniyor. Zor sığdık o çekmecelere.
Gerçi hotelin içi çok sıcaktı. Herkes incecik giysilerle dolaşıyordu. Eğer oraya giderseniz, kesinlikle kalından çok ince giysi götürün. Kayak takımının dışında kalın giysiye hiç gerek duymadık.

Yemekler de nefisti. Yediğim hiçbir şey kötü değildi. Ama yemek salonunun dekorasyonu kötüydü.
Eşimle dekorasyona takıp durduk, hatta bazı köşeleri gösterip "Bu parça da Dolmabahçe sarayından getirtildi ve yerdeki modern granitle bütünleşti" filan diye.
Çalışanlar da gayet kibar idi. Hatta bazen fazla bile. Yani daha profesyonel bir yönetim şart Green Park'a.
Ama genel olarak memnun kaldık, güzel bir tatil geçirdik. Dediğim gibi, o kadar yeni ki, oturması için birkaç kışı geçirmesi lazım. Hatta o kadar yeniydi ki herşey, kiraladığım kayakları bile ilk giyen bendim:)
Ama yeni olmasına rağmen hafta sonu fuldu hotel. Zaten İstanbul'a bu kadar yakın bir kayak merkezin olması kayanlar için çok iyi. Kaymayanlar için de güzel vakit geçirilebilecek bir yer. Kapalı havuzu, hamamı, saunası ve spası da var.


Bu arada eşimin iradesine birkez daha hayran kaldım, belirtmeden edemeyeceğim. Kendisi yıllar önce Türkiye'de snowboard yapan ilk kişilerden olmasına rağmen, vermiş olduğu sözü tuttu ve kaymadı.
Niye olduğunun anlatayım. Yeni evliydik ve Uludağ'a kaymaya gitmiştik. Ben başka bir pistte kayak yaparken, o tepelerde biryerde snowboard yapıyordu. Birden sis bastırmıştı ve göz gözü görmüyordu. Kayanlar ne demek istediğimi anlamıştır. Tepede sisin inmesi iki saniyede oluyor ve pist dahil hiçbirşey gözükmüyor. Ben zaten durmuştum ve bekledim. O ise devam etti ve kendi hızını bile ölçemedi, yani göremedi. Haliyle kara saplandı ve ayağını kırdı. Çünkü eski boardların ayakkabıyı atma özelliği yoktur.

Haftalarca işine gidemedi ve evden yürütmeye çalıştı. Sonra alçı ile işe gitti, çok zorlandı vs. Şimdi ise yeni yıl nedeniyle işleri çok yoğun ve böyle bir durumu göze alabilecek durumda değil.
Ben de evde bebek var, aman bir yerimi kırarsam zor olur diye, birbirimize söz verdik, kaymayacağımız diye.
O, verdiği söze sadık kalırken, ben pisti görmemle kendimi kaybettim ve verdiğim söze möze aldırmadan kaydım.

Her tatil dönüşü gibi bugün de zorlandık uyum sağlamakta. Oğlum erkenden kalkıp okula giderken zorlandı. Eşim her yerinin ağırıdığını söyledi. Ben ise ev işlerini erteleyip durdum.
Eve dönmekten en mutlu olan kişi ise, dün annemlerden aldığımız ailemizin miniği oldu:)

24 comments:

KUGUU said...

Canim benim ne guzel tatil olmus sahiden. Bir kere Uludagda telesiyejde hemde tam korktugun gibi tipi altinda elektrikler kesilip kalmistim ben de:)Feciydi:)

Ayçiçeği said...

Sağol canım. Biz tabii eşimle oturup güneşlenirken:) anlayamamıştık. Gölgede kalan insanlar bir de yerlerinden kıpırdayamadıkları için bayağı bir üşümüşler.
Anlaşılan sen de ucuz atlatmışsın:))

kurunane said...

ayçiçeği nasıl burnumun direği sızladı biliyormusun? bursa da 4 sene yaşadık 8 ay öncede oradan ayrıldık. tabii bu ayrılık beni çok üzdü. şimdi bursayı düşündüm, havasını, caddelerini, apartmanımızı komşularımızı.... valla resimlerine bakarken hüzünlendim. aksaklıklara rağmen iyi bi tatil geçirmenize sevindim canım.

Age35 said...

Ayçiçekcm,sayende gözümüz kar gördü..=)Ortam güzelmiş hakikaten..

Ayçiçeği said...

KURUNANE'cğm, dilerim en kısa zamanda gidip özlem giderirsiniz.
Ben de bazen doğup büyüdüğüm yeri özlüyorum:)

Sevgili AGE, gerçekten de müthiş bir ortamdı. En başta temiz dağ havası çok iyi gelidi.

renkler said...

Canım ne güzel bir tatil olmuş bu... Ben karlı yerleri sisli severim, çok gizemli gözükür. Tabi kayak olayı iyi olmaz siste ama ben kayaktan zaten korkan bir tipim. Eşim çok uğraştı ama kayağa alışamadım. Neyuse illa herleyi yapmam gerekmez değil mi? Oğluş da sevmeyebilir, dert etme. Herkesin farklı bir kişiliği ve hobileri vardır. Eminim sevdiği bir sporu bulacaktır. Belki golf gibi daha dikkat gerektiren ama yavaş sporları tercih edecek... Ya da tenisi sever, çocuklar sever tenisi...

Yaz said...

Canım Kartepe nin methini çok duydum arkadaşlarımdan. Hatta İstanbul' a yakın olduğu için bir hafta sonu gideriz diye düşünüyorum. Senin post üstüne çok iyi geldi. Gitmiş kadar oldum :)
Ayrıca güzel bir tatil geçirdiğinize sevindim ama evin küçük oğlu için üzüldüm. Tamam belki geçerli sebepleriniz vardı ama onu da götürseydiniz be annesi :)

Ayçiçeği said...

Renkler'cğm, sisi seviyorsan, tam sana göre bir yer. Genelde sisli geçti tatilimiz. Bize mi denk geldi ya da hep mi öyle bilemeyeceğim.
Oğlumun ilgisini belki de hiçbir spor çekmeyebilir, bilemem. Ya da büyüdükçe hoşuna giden birşeyler keşfedebilir. Son günlerde resim kursuna gitmek istediğini söylüyor. Sevdiği bir arkadaşı resim dersleri alıyormuş da.
Ama bence resim içten gelen bir yetenek. Önemli olan onun hayal gücü. Bunun için ders alması ne kadar doğru olur bilemiyorum.

Ayçiçeği said...

Yaz'cğm, o kadar yakın ki, hafta sonu günübirlik bile gidilebilir. Biz çok sevdik orayı, gitmeye değer.
Miniği yanımıza almamakla iyi yaptığımızı oraya gidince eşimle daha da iyi anladık. Arkadaşlarımızdan birinin ufaklığı 8 aylıktı, diğerinin de 2 buçuk yaşında. Büyük çocuklar zaten sorun çıkartmadı, oynadılar, eğlendiler ve laf dinlediler:)
Ama küçükleri de yanlarına aldıkları için, karı koca olarak beraber hiçbirşey yapamadılar. Ne doğru düzgün yemek yiyebildiler, ne de beraber kayabildiler. Nöbetleşe çocuk baktılar.
Ben ısrarla tatile giderken çocuğun en az 3 yaşında olması gerektiğini savunanlardanım. Ancak o zaman anne baba rahat ediyor. Büyük oğlum zaten 3 yaşından önce gittiği yerleri hatırlamıyor bile:))

cenebaz said...

Resimlerden görüldüğü kadarı ile çok güzel biryer. Zaten bizim gibi kara hasret İzmirlilere tüm kar manzaraları güzel görünür. Bu kadar güzel bir tatilden sonra işe ya da okula gitmeyi kim ister ki?

Ayçiçeği said...

Emin ol Çenebaz, kimse istemez:)
Ben bile evde olduğum halde kendimi bir türlü toparlayamadım. Dinlenmeme rağmen hala bir tembellik var üzerimde:)

ceyda'nın tükkanı said...

Fotoğraflar çok güzel görünüyor. Benim gibi karı uzaktan seven biri için bu kadarı yeterli:)) Keyifli bir tatil geçirmenize çok sevindim:)

kurunane said...

ayrıca belirtmeyi unutmuşum ailenizin miniği adına bende geri dönüşünüze sevindim:) yavrucak sizi kimbilir nasıl özlemiştir.

ciceklibahce said...

Keşke aynı yere gitseymişiz. Aynı otelde olsak benim oğlan kesin sizin masaya gelir ve belki bizde tanışırdık:) Benim oğlan tatilde kendinden büyük oğlan çocuklarıyla tek tek tanıştıda da:) Pek bir havalardaydı.
Eşime sizin oteli söyledim pistler güzel miymiş diye soruyor sana:)

Ayçiçeği said...

Teşekkür ederim Ceyda'cğm :)

Ayçiçeği said...

Kurunane'cğm, küçük oğlum dönüşümüzü gayet iyi karşıladı. Ben onu almaya gittiğimizde biraz tedirgin olmuştum. Çünkü büyük oğlumu onun yaşındayken bıraktığımızda, bizi kızgın bir şekilde karşılamıştı. Hiç unutmuyorum, yanımızda bağırarak birşeyler geveleyip (henüz konuşamadığı için), arka odaya kaçıyordu. Sonra tekrar gelip kızgın kızgın birşeyler geveliyordu. O sırada da boynundaki damarlar şişip iniyordu, yüzü de kıpkırmızıydı. Taa evimize gelene kadar kızgın kızgın geveliyordu birşeyler. Eve adımımızı atınca normale dönmüştü:)
Küçükten de aynı şeyi beklerken, o sadece bizi gördüğünde, "baba" diye çıldırarak babasının paçasına yapıştı. Beni birkaç dakikalığına görmemezlikten gelmişti (onun da tepkisi böyleymiş:))
Düşünüyorum da, kardeş olmalarına rağmen oğullarımın tepkileri her zaman farklı oluyor.

Ayçiçeği said...

Çiçeklibahçe, yerim ben senin oğluşunun havasını:) Kesin tanışırdık, çünkü bizimkilerin çetesine sürekli takılan çocuklar oldu:))
Eşim kıyaslama yaptığında, Kartepe'deki pistleri daha iyi buldu. Bir kere kayak kiralama ve hoca tutma sistemi de daha iyiydi.
Ben de burasını daha çok beğendim. Çıkabileceğin 3 tane tepe var ve hepsi aynı yere iniyor, çanak gibi bir yer düşün. Ve kolay pist, zor pist diye tabellalarla ilk defa tepeden inecek olanlara da yol gösteriyor. Postumdaki 3. resim, hani odamızdan çekilenden zaten bir pist gözüküyor. Sabah olduğu için kayan yoktu henüz. Ama orası benim kaydığım pistti. Tabii sadece bir kısmı gözüküyor, ama o tepe çok güzeldi kaymak için.

Gamzeli said...

Çok güzel yerlerrr, ayyy birden orada olmak istedim...Bu arada Merhaba...

Ayçiçeği said...

Merhaba gamzeli :)
Gerçekten de çok güzeldi. Bu arada hep söylemek istemişimdir, resminiz çok güzel:)

Asortik Krep said...

Mailini göremedim..Sana, bana göre çok güzel olan ayçiçekleri resimleri göndermek istiyorum da..

Ayçiçeği said...
This comment has been removed by the author.
Ayçiçeği said...

Sevgili Asortik, resimleri http://imageshack.us/ adresine yükleyip linki verirsen memnuniyetle bakarım:)
Şimdiden teşekkür ederim:))

enne said...

Selam,

Seni kuguu'nun sayfasında görüp geldim. Kartepe'yi ve tatilini okuyunca da yazmak istedim hemen:) Kızım 2 yaşında ve ne zamandır ona kar göstermek istiyoruz. Günübirlik gidelim Kartepe'ye diyorum ama yollarının çok virajlı olduğunu ve araçla çıkmanın zor olacağını söylemişlerdi, doğru mu?
Pazar günü gidilebilir mi sence?

Ayçiçeği said...

Merhaba enne:)
Tabii ki günübirlik gidilebilecek bir yer. Biz gittiğimiz sırada yollarda buz vardı ve tepe çok sisliydi. Arabamızda kar lastiği olduğu için çıkarken zorlanmadık. Vitesi 2'ye takıp yavaş yavaş çıkmıştık. Ve evet yolu virajli. Ama dediğim gibi kar lastiği ya da zincir olursa, sorun olmaz. Biz çıkarken bir araba normal lastikli ve zincirsiz olduğu için yarı yoldan dönmek zorunda kalmıştı.
Giderseniz çok eğlenirsiniz. Kızın için de çok keyifli olur. Her yer bembeyaz, karla haşır neşir olur. Bir de küçük çocuklar için kızak da hazır var. Eğlenceli olur:))