Monday, December 25, 2006

Oğlum bale yapmak istemiyor

Nihayet buraya resim yüklemeyi başardım. Önceki postumda görünüyor:)
Ben bazı şeyleri ne kadar da gözümde büyütüyorum. Yok yükleyemem, yok bozarım vs. Halbuki çok kolaymış. Teknolojiyle fazla haşır neşir olmayınca, böyle hissediliyor herhalde. Bir de ben kitap, kağıt, elle yazılan ajanda insanıyım. Notlarımı öyle kağıtlara defterlere alırım. Öyle cep bilgisayarıymış, elektronik aletlermiş, pek bana göre değil. Gerçi çok hoş ve de pratik görünürler. Fakat alışmış olduğum o kağıt kissini vermiyorlar bana.

Alt posttaki anorağım M beden. Ama cuma günü gidip değiştirdim ve S aldım. İlkinde annemle çıkmıştım ya alışverişe, beni o zorladı M al diye. Genç kızlığımdan beri böyledir. Ne zaman birşey denesem, ki tam üstüme oturur, yani bedenimdir, hep söylenir, bu kadar dar alınır mı, biraz kilo alsan giyemezsin vs.
Anorakta da öyle oldu. S tam üstüme göreydi ki, annem yine devreye girdi. Ben de ona uydum. Ama evde tekrar deneyince, oturmadığını anladım.
Bir de "kilo alırsın"ın olmayacağını ne ben anlatabiliyorum anneme, ne de o ısrarla anlamak istemiyor.
30'umu devirmişim, iki çocuk doğurmuşum, hala kilo muhabbeti yapıyor benimle:) Hayır, kilo almaya başlasam bile, rejim yapar, vermeye çalışırım. Tabi ona rejimden bahsetmedim, yüreğine filan iner diye.

Bu sabah oğlumu uyandırdığımda, ağlayarak okula gitmek istemediğini söyledi. Resmen iri iri, top top gözyaşları akıttı. Nedeni, her pazartesi sabahı yaşadığımız sendromun aynısıydı "Anne bugün bale dersi var. Gitmek istemiyorum".
Daha önceleri mızmızlanma şeklindeydi. Bugün ise resmen içini çeke çeke ağladı. Eşim durumu öğrendiğinde, hemen "Girmesin baleye, zaten erkek çocuklarını niye sokuyorlar ki" diye süper destek oldu oğluma.
Ben ise anlatmaya çalıştım, yaptıklarının klasik bale değil de, vücudu tanıma egzersizleri, beden dili kullanımı vs. olduğunu, ama anlatamadım.
Oğlum da gerçekten sevmiyor bu dersi. Çünkü yaptırılan hareketler ona zor geliyormuş. Zaten küçüklüğünden beri sporla çok arası yoktur. Doğru düzgün koşup, top filan oynamamıştır. Dans etmeyi de yeni yeni kıvırdı. Yani öyle bedenini rahat kullanabilen, esnek bir çocuk olmadı hiç. Ben de tam bu yüzden bu dersin onun için faydalı olabileceğini düşünmüştüm.
Zaten şeçme şansımız da yok, çünkü diğer branş derslerinde olduğu gibi, bu derse de bütün öğrenciler katılıyor. Yani istemeyen girmesin gibi bir şey sözkonusu değil.
Ama onu çok üzen bir durum var ve anlatamıyor da tam olarak. Bu yüzden bugün okuluna gidiyorum. Şansıma bale öğretmeninin görüşme saati, oğlumun dersinden hemen öncesine denk geliyor. Onu bu kadar mutsuz eden şeyin ne olduğunu merak ettim. Umarım ciddi birşey değildir.

6 comments:

kurunane said...

kişilikli çocuk tabiii. baleyle ne işim var benim diye düşünüyo.

böyle saçmalık olurmu yaa? balenin zorunlu ders olması gibi... geçen sene ki okulumuz da isteyen veliler bale dersi aldırdı çocuklarına... benimki, kız olmasına rağmen, ben göndermedim... ayrıca buz pateni ve satranç vardı...hiç birine göndermedim... çünkü gerisi gelmeyecek bi faaliyette bulunmasını istemem... kızımın balerin ve buz perisi olamayacağı apaçık ortada... satrancı ve pokeri zamanı gelince ben zaten öğretirim... ama resim konusunda ders aldırmayı düşünürüm. çünkü resim yapmaktan çok büyük keyif alıyor.

aldıkların da çok güzel canım, güle güle kullan

ceyda'nın tükkanı said...

Neden bu tür dersleri zorunlu yaparlar hiç anlamıyorum. Çocukların moralleri bozulup okuldan soğuyorlar. Kıyamam ben ona. Dilerim kolaylıkla ve sorunsuz çözersiniz.

renkler said...

Canım bırak baleyi, hiç bir çocuk istemediği bir şeyi yapmaya zorlanmamalı. Bu derslerin amacı birşeyi sevdirmekse eğer amacına bu şekilde ulaşamaz. Tam tersine ondan nefret etmeye neden olur. Elimde olsa resim müzik beden gibi yetenek serslerini de yasaklardım. Benim oğlan da resimden nefret ediyor. Ruh hastası resim hocalarının (birinci sınıftan beri nedense hep ruh hastası resim hocalarına düştü, hani onlardan ben bile korkuyordum) da bu nefrette katkısı oldu. Oysa ben ne severdim ve oğlum okula gitmeden resim yapmayı ne severdi! Şimdi eline kalem almıyor,boş sayfaları ödev olarak veriyor.

Bence konuş, zorla birşey yaptırılamaz, yok mümkün değil, her derse katılmalı derlerse al karşına, koca adam gibi açık açık konuş. Buna zorunlu olduğunu, sevmek zorunda olmadığını ama geçici bir durum olduğundan en azından zevk almaya çalışmasını söylersin. Öyle koca adam gibi konuşup bir şey rica edince yaparlar bilirsin...

Umarım başka sorunu yoktur. Okuldan gelince bize bilgi ver, ben kendi adıma merak ederim...

ciceklibahce said...

Kiyamam ben ona istemeye istemeye nasil bale yapsin cocuk:(
Keske imkan olsa baska bir aktiviteye gecebilse.

Yaz said...

Çocukları okuldan soğutmak için ellerinden geleni yapıyorlar bravo yani. Bence hoşlanmadığı bir şeyi yapması için zorlama. Renklerin söylediği çok mantıklı. İllada bu derse gelmek zorunda diyorlarsa alıp karşına büyük insanla konuşur gibi anlat bence de. En azından onu anladığını bilsin.

Ayçiçeği said...

Hepiniz çok haklısınız arkadaşlar. Çocuklar kesinlikle sevmedikleri bir derse zorlanmamalılar. Şimdi anasınıfında olduğu için zorunlu da, galiba biraz daha büyüdüğüne, bu tip dersler seçmeli olacaktır, umarım.
Bir de onlara mutlaka kulak vermeliyiz, onları huzursuz eden nedenleri anlamaya çalışmalıyız. Sorunumuzu çok basitçe çözümledik ve oğlum artık dersi seviyor.
Sevmediği bir dersi tekrar sevdirmeye başarabilmek çok güzel bir duyguymuş. Onun kadar ben de mutlu oldum şu an:))