Friday, December 29, 2006

Haksızlık bu!



Böyle yamuk bir duruş çıkmış, ama karşımdaki aynadan çekmeye çalışınca, arkamdaki kapıya biraz fazla yaslanmışım. Bir de resim çekerken illa ki bir yerden destek almalıyım. Yoksa fena titretiyorum:)

Neyse, gelelim konuya:) Birkaç gündür resimde gördüğünüz eteğe bir üst arıyorum.
Etek annemin. Yani çok eski. Fakat ben bayıldım ve de bu sene böyle tafta etekler moda olunca da üstüne kondum. Şu an ütüsüz, ama daha bayrama var:) Evet, bayramda giymeyi düşünüyorum.
Annem bunun üzerine siyah dantel bir bluz giyermiş. Bana da gösterdi. Ama dantel pek tarzım değil. Ben şimdi bunun üzerine kolsuz ya da kısa kollu siyah saten bir bluz arıyorum.

Daha önceki resimlerde siyah kolsuz bir bluz göstermiştim ya, hani Zara'dan aldığım, onu bu eteğin üstüne düşünmüştüm. Ama yakışmadı.
Bugün kendime son bir şans daha vereceğim. Ama bu sefer eteği yanıma alıp, öyle deneyeceğim.

Nerden nereye geldim. Asıl bahsetmek istediğim başka bir şey var. Ben geçen gün fellik fellik siyah bluz ararkan, yanıma biri yaklaştı.
"Ayçiçeği, sen misin?" diye sorduğunda, dönüp baktım ve orta okul 1'den lise sona kadar beraber okuduğumuz sınıf arkadaşım S.'yı gördüm. Hatta 6 yıl boyunca da aynı duraktan servise binerdik. Çok iyi bir çocuktu. Üniversiteyi İstanbul dışında okuyunca, gruptan koptu biraz.

Gerçekten de gördüğüme sevindiğim bir kişi. Bazılarını görmemezlikten gelebilirim de, neyse.
Hiç değişmediğimi söyledi. Çoluk çocuğa karıştığımı diğer arkadaşlardan duymuş. Ayak üstü sohbet ettik. O da hiç değişmemişti. Yanında kız arkadaşı da vardı. Ama yaşıtımız değildi. Bizden en az bir beş yaş daha küçük duruyordu.

Sonra şöyle göz ucuyla mağzadaki aynaya bakınca, birşey fark ettim. Ben 31 yaşındayım, arkadaşım S. de 31. Beraber büyürken aynı gösteriyorduk, ama şimdi nedense ondan daha büyük gösteriyordum.
Sonra aklıma eşimin birzamanlar söylemiş olduğu birşey geldi. Kendisi benden 7 yaş büyüktür ve kendi yaşıtı olan arkadaşlarıyla birarada olduğumuzda, yaşıtı olan bayanlardan eşim daha genç duruyor. Şöyle demişti, yaşıt olan kadın ve erkekten kadınlar, zaman geçtikçe daha çabuk çökerlermiş. Bu lafı hiç ciddiye almamıştım. Ta ki aynada arkadaşımla yanyana görünce kendimi. Tabi yanımızda çıtır bir kızın olması da görsel bir etki yarattı. Ama ben bu duruma çok bozuldum.

Niye, çünkü aklıma hemen eşlerini terk edip, daha genç kadınlara giden erkekler geldi. Nerden çıkt şimdi demeyin, aylardır gazetelerde okumuyor muyuz? İşadamları sürekli eşlerini terkedip, daha genç birine gidiyor.

Sabah sabah moralimi bozmayayım şimdi:) Ama kadınların erkeklerden daha çabuk yıpranması haksızlık değil mi? Tamam, çocuk doğurmak, büyütmek, aynı zamanda ev ve iş kadını olmak vs. kolay değil. Az bir yük binmiyor omuzlarımıza. Ama yine de haksız buluyorum.

Dediğim gibi. Bugün kendime son bir şans daha veriyorum. İstediğim gibi bir bluz bulursam, ne mutlu bana. Aksi takdirde eteğimi giyemeyeceğim.

Bu arada, geçen gün bu eteği denediğimde, eşim gördü ve "bu da ne, annenden mi kalma" dedi. Ben de "aynen öyle" diyince çok komik oldu. Bu soruyu sorduğuna göre pek beğenmedi eteği anlaşılan. Ama ben çok sevdim. Bakalım benim mi, eşimin mi bu konuda sansı yaver gidecek :))

6 comments:

kurunane said...

ben genç yaşta evlenip genç yaşta da anne olmanın kadınları yıprattığına inanıyorum. genç yaşta alınan sorumlulukların ağırlığı altında ezilince yıpranma, çökme, vs... hepsi birden ortaya çıkıyor.

KUGUU said...

Senin sansin yaver gitsin dilerim:)) Etegi begendim ben. Mutlaka giy bayramda canim.

Ayçiçeği said...

Haklısın Kurunane. Erkeklere kalsa, onlar ağır iş yapıyor, güya büyük sorumluluklar taşıyorlar. Belki haklı olabilirler. Ama kadınlar da daha çok yıpranıyor, bu da bir gerçek, ne yazık ki.

Ayçiçeği said...

Kuğucum, benimki yaver gitti. Buldum sonunda aradığım bluzu. Ama canım da çıkmadı değil bugün:)

KUGUU said...

Cok sevindim, gule gule giy canim.

Ayçiçeği said...

Teşekkür ederim canım :))