
Çok şükür hepimiz iyiyiz artık. Doktorumuzun Büyük çekirdeğe verdiği ilaçlar da iyi geldi. İştahı bayağı açıldı. Bir haftada zor yediğini şu iki günde yedi. Sürekli birşeyler istedi canı. Kendimi güzel bir rüyada zannettim :)
Beslenmesi düzene girince, eski sinirli mutsuz hali de kalmadı. Hatta ilk defa dün kardeşine sarıldı ve onu öptü :)))
Gözlerimize inanamadık :)
Yine de uzman bir kişiyle görüşeceğiz bu hafta. Yarına randevum var. Önce okuluna gidip, öğretmeniyle konuşacağım, sonra ise pedagoga gideceğim. Ama içimdeki his herşeyin düzeleceğini ve ortada büyük bir sorun kalmayacağını söylüyor. İnşallah.
İki hafta önce, eşimle vesikalık resim çektirmeye gitmiştik. Bahsedecektim, ama araya hastalıklar, üzüntüler girince kaldı tabii.
Baştan başlayayım. Bahsettim mi bilmiyorum, ama tatil söz konusu olduğunda, bayağı planlı programlı hareket ederiz.
Şöyle ki, tatil için aylar öncesinden plan yaparız. Tabii o sırada bir arkadaş arayıp 'hadi buraya gidelim' demezse.
Mesela bu yaz yurtdışında gideceğimiz yere eşimle geçen yaz karar verdik. Aralık ayında da yerimizi ayırttık. Hatta eşim uçak biletlerini bile almak istemişti de, vizeyi o kadar erken vermedikleri için, biletler kalmıştı. Son iki aydır ise eşim her hafta uçak biletlerini alacağımız yeri arayıp rezarvasyon yaptırıyor. Bunu niye yapıyor, çünkü gideceğimiz yerin tarihi belli, fakat yaz olacağı için uçakta o tarihe bilet bulamazsak kötü olur. Vize olmayınca da, bileti alamadık. Çok önceden de uçak için rezarvasyon yapılmıyormuş. Sadece bir hafta kala yapılıyormuş. Bu yüzden de oradaki görevli eşime her hafta arayıp rezarvasyon yaptırırsa, gideceğimiz tarihte bilet bulabileceğimizi söyledi. Daha doğrusu vizemiz çıkınca.
Biz de geçen haftalarda vize için başvurduk. Fakat elimizdeki resimleri kabul etmediler. Arka fon mutlaka beyaz olmalıymış. Biz de bu yüzden resim çektirdik.
Vesikalık çektirmeyi eskiden hiç sevmezdim. Çünkü çıkan resim sonradan kötü bir süpriz olabiliyordu.
Fakat son zamanlarda dijital olduğu için, birkaç poz çekiliyor. Sonra bilgisayardan bakıp, beğendiğinizi seçebiliyorsunuz.
Ben eşime saçlarımı öne mi alayım, geriye mi atayım derken, fotoğrafçı saçınızı geriye alın, hatta kulaklarınız da gözüksün dedi!
Neyse ki ciddi pozlar arasından birer tane beğenidik ki, adam bir kart çıkartıp, hangi ülkeye gideceğimizi sordu. Sonra baktık ki, birkaç ülke (aralarında bizim gideceğimiz de var), kendi vizesi için farklı ebatlar koymuş.
Sonuçta alt tarafı vesikalık. Fakat Amerika için kenarlar bilmem kaç olacak, İngiltere, Kanada, Fransa bilmem kaç.
Yani saçmalamışlar. Fakat kurallara uyuduk tabii.
Geçen hafta da vizemizi verdiler. Yani uçak biletimiz de garanti oldu.
Bu iş tamam olduktan sonra da, yurtiçi tatilimizi planladık. Güneyde bir yer. Neresi olsun derken, yine favori olan yerimizi seçip onu da onaylattırdık.
Yani şimdiden tatil yerimiz ve tarihler belli. Bu tarihlerde büyük çekirdek babaannenin yazlığında, minik de anneannenin yazlığında kalacak.
Dün de eşim bana uçak saatlerini bir yere not ettirdi.
Yani bu kadar deli miyiz neyiz? Ama tatil söz konusu olduğunda, aylar öncesinden plan program yapıyoruz.
Sonra da tabii o tarihler arasında bir aksiliğin çıkmamasını umuyoruz.
Bir keresinde yine çok önceden bir kapadokya gezisi planlayıp, ayırtmıştık.
Sonra geziye birkaç hafta kala kayağa gitmiştik. Eşim o gezide ayağını kırmıştı. Tabii bu durumda Kapadokya gezisini iptal etmek zorunda kalmıştık. Önce paramızı iade etmek istememişlerdi. Fakat söz konusu kırılan bir ayak olunca, insaflı davranıp iade etmişlerdi.
Ama bu bize ders olmadı:) Biz yine de çok çok önceden herşeyi organize ediyoruz.
Şu geçirdiğimiz sıkıntılı günlerden sonra biraz tatil hayali kurmak, tatili düşünmek bile iyi geldi :)
Acaba bizim gibi şimdiden yaza plan program yapan var mı? :)))