Monday, June 11, 2007

Geveze Ayçiçek :)


Büyük oğuluş henüz bebekken, çok arzu ediyordum hemen konuşmasını. Bu günlerin keyfini çıkar, konuşmaya başlayınca hiç susmayacak diyenlere kibarca tebessüm edip, içimden 'konuşsun, konuşsun' diyordum.
Haklıymışlar, bir başladıklarında gerçekten de susmuyorlar :)

Gerçi Çekirdek ne erken, ne de geç konuştu. 2,5 filandı.
Minik de tek tük kelimeler söylüyor. "Anne, baba, abü (abi), dadi (dayı), mama, dede, babae (babaanne), bibi (bebek), bua (su), bü (süt), daa (abinin adı), wowo (herhangi bir hayvan), lala (salatalık, domates)..."

Bunlar anlayabildiklerimiz. Bunların yanında bir de bir sürü anlamsız kelimeleri sıralayıp cümleler kuruyor. Abisi ile çene yarışı içersinde şimdiden. Abi zaten non-stop konuşuyor. Bir de Minik eklenirse, hiiç düşünemiyorum :))

***

Çekirdeğin yılsonu gösterisi için kırmızı T-shirt aradım günlerce. Çoğu okul gösterilerde kırmızı polo yaka T-shirt kullanmış. Veliler birbirimizi aradık, sen nereden buldun diye. Hatta annemle kayınvalidemi de görevlendirdim :) bulursanız alın diye. Ve gerçekten de ben bulamadım onlar buldu. Şimdi iki kırmızı polo yaka T-shirt'ümüz var.
Sezon başında Zara Kids'te gözüme çarpmıştı polo yakalı T-shirtler. Kırmızının olduğunu da hatırlayarak zaten ilk oraya bakmıştım. Fakat ben gittiğimde hiç bir kırmızı T. yoktu. Çalışan kızın söylediğine göre, bir okul arayıp, bütün Zara'daki 6 yaş kırmızı T-shirtleri ayırtıp almış :S


Velilerle, çocukların sınıf öğretmenlerine şık bir yılsonu hediyesi almayı düşünmüştük önceden. Ben de sınıf temsilcisi olduğum için, herkesi haberdar edip, para topladım. İki anne ile beraber (ki ikiside iyi anlaştığım veliler), birkaç gümüşcü gezip, şık bir şekerlik beğendik. Altına da çocukları hatırlatacak birşeyler yazdırdık.
Gösteri gününde, gösteriden sonra, biraraya toplanıp, hediyemizi vermek istedik. Öğretmen çok teşekkür ederek kabul edemeyeceğini söyledi. Aslında bunun olacağını biliyorduk. Çünkü okul kesinlikle hediyelerin kabul edilmediğini taa sene başında söylemişti. Hatta bir toplantıda müdür sırf bu yüzden bir öğretmeni işten çıkardıklarını söylemişti.
Biz de zaten sınıfta, kimsenin görmeyeceği şekilde vermek istemiştik. Bir de yıl sonu diye kabul edilir dedik. Fakat yanılmışız. Çok ısrarımız üzerine öğretmenimiz eğer çocukların isimlerini altına yadırırsanız ancak kabul ederim dedi.
Bu görev de tabii bana düştü. Tekrar gümüşcüye gidip, adama 20 isimlik bir liste verdim. Yarın öbür gün gidip hediyemizi öğretmenimize vereceğim.

***

Çekirdekle gün sayıyoruz. Tatil olacağı için çok mutlu oğlum :)
Planlar yapıp duruyoruz.
Kayınvalidem ve k.pederim bir haftadır Bodrum'dalar. Bir hafta daha kalacaklar. Bizim aklımız onlarda, onların da aklı çocuklarda. Yabancı çocukları gördükçe, bizimkileri hatırlayıp, tatilin içlerine sinmediklerini söylüyorlar.
Neyse ki az kaldı. Döndüklerinde zaten hepberaber yazlığımıza gideceğiz.

***

Saçlarım yine çok uzadı. Fakat artık bu uzunluktan sıkıldım. Eşime biraz kestireceğim diyorum, o da bana kestirme koyult diyor. Bu günlerde biraz fazla ısrar ediyor koyult diye. Ama ben sarıdan vazgeçmek istemiyoruuum. Gerçi şimdi koyu, doğal saç modası var. Fakat en azından yaz sonuna kadar sarıya devam diyorum. Bir de kestireceğim herhalde. Ama en son kararımı vermedim henüz :)

Ben kendi saçım uzun derken, bugün bir alışveriş merkezinin otoparkında ünlü bir gazinonun sahibinin genç eşiyle yan yana park ettik. Ben miniği, o da bebeğini pusete koymakla meşgulken, kendimi onun saçlarından alamadım. Resmen belinin altındaydı saçları. Ben genelde çocuklarla beraberken, saçımı yukarıya doğuru kıvırıp, tokayla tuttururum. Bu bayan o upuzun saçlarını dümdüz açıvermişti. Çocukla uğraşırken nasıl rahat etti bu sıcakta anlayamadım.

***

Saç demişken, miniğin saçlarını artık ben kesiyorum :)) Oğlumun bukleleri çok tatlı. Fakat ne zaman berbere götürsem, tarif etmeme rağmen istediğim gibi kesmiyorlar.
Çekirdeğin durumu rahat. Babasıyla gidip, aynı şekilde traş oluyorlar :) Zaten Çekirdeğe kısa saç çok yakışıyor. Fakat Minik'te uzun saç daha hoş duruyor. Hele kulağının arkasından o bukleler kıvrılmıyor mu, bayılıyorum. Ben de artık önlerinden, üstlerden ve yanlardan kendim kısaltıyorum. Maksat o hoş görüntüyü korumak.

***

Bu günlerde yazmak zor geliyor bana. Zaten uzun zamandır ara da vermişim. Havanın artık güzel olmasıyla da zaten çoğu zaman dışardayım. Akşamları da yorgunluktan, dizi izlemekten, çocukların banyosunu yaptırıp yatırmaktan pek fırsatım olmuyor yazmaya.
Yeni bir kitaba başlamıştım. Fakat onu bile zor okuyabiliyorum.

Daha önce bahsetmiştim ya, Ağustos ayında, yurtdışında gideceğimiz özel bir konser var diye. Özelliği, eşimin çok hayran olduğu bir şarkıcı olmasından kaynaklanıyor :)
Eşim de kendimizi konser havasına sokalım diye, şimdiden son konserini izliyor, izlettiriyor :)
Ben de birden müziğin etkisiyle cin gibi olmuş olmanın rahatlığıyla bu postu yazıyorum :)

***

Farkettiniz, bütün post boyunca oradan buradan bahsettim. Yani ortaya doğru düzgün bir yazı çıkamadı biliyorum.
Herhalde bu posttan sonra da ara biraz uzayacak.

Çekirdek tatile girecek, yazlığa gidecek eşyalar toparlanacak. Yazlığa gidilecek. Temmuzun ilk haftası Miniğin eşyaları anneannesine götürülecek. Minik anneannelerde kalacak. Çekirdek aynen babaannesiyle kalmaya devam edecek. Eşimle beraber evimize dönüp, gezi hazırlığı yapacağız. Bu yaz başbaşa tatil yapacağız güneyde. Döndükten sonra da yurtdışına çıkacağız.
Evimizi kapatmadan önce burada da yapmak istediğim bazı işler var. Onlarla da ilgilenmeliyim...

***

Bugün yine bir ayakkabıya aşık oldum. Bilirsiniz kadınlarla ayakkabılar arasındaki gizemli çekim olayı.
Simsiyah rugandan, yüksek topuklu, bilekten ince bantlı şık bir sandalet. İlk görüşte aşk :) Fakat biraz uçmuşlar fiyatta. Annem de engelledi, bu parayla iki üç tane alırsın dedi. Kalbim kırık bir şekilde ayrıldım ayakkabıdan :(

Saçmalamaya başladım yine :))
En iyisi mi burada noktayı koymak.

Galiba şimdiye kadar hiç dip not yazmamıştım. Bir ilk olsun bari :)

Dip Not (:P) : RENKLER'ciğimin yazdığı romana bayıldım. Anlatımı beni sardı. Merakla ne olacağını bekliyorum. Yani sürükleyici :) Ama beklemek çok zor oluyor..

Hoşça kalın..